Özet (TL;DR) @ 2017-11-06T16:25:00.000Z: Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine 'Türkiye'nin Soros'u' ifadesini kullandıktan sonra tutuklandığını söyledi. Kavala, "Benim…



Turkiye

16:25 06.11.2017(Guncellendi 16:26 06.11.2017) URL'yi kısaltın

Anadolu Kultur Yonetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine 'Turkiye'nin Soros'u' ifadesini kullandıktan sonra tutuklandığını soyledi. Kavala, "Benim tutuklanmam iktidarın muhaliflere yonelik saldırısının bir parçasıdır" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mehmet Osman Kavala, Yusuf Emre İper, Mehmet Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay, Deniz Yucel, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Gokçe Fırat Çulhaoğlu ve Fatih Gursu'yu kaldıkları Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti.

KAVALA: B ÜYÜK BİR HUKUKSUZLUK İÇİNDEYİM

Kavala, kendisinin hukumete yakın medya tarafından hedef haline getirildiğini belirterek "Buyuk bir hukuksuzluk ile karşı karşıyayım. Benim tutuklanmam iktidarın muhaliflere yonelik saldırısının bir parçasıdır. Ben ya da eşim Ayşe Buğra'nın FETÖ ile ilişkilendirilmesi rasyonalite sınırlarını aşan bir durudur. Zira 90'larda henuz çok az sayıda insan FETÖ tehlikesinden haberdar iken biz bu tehlikenin farkındaydık ve mucadele ediyorduk" dedi.

(C) AA/

' TIPKI İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI GİBİ…'

Erdoğan'ın kendisi için soylediği 'Turkiye'nin Soros'u' ifadesini hatırlatan Kavala "Tıpkı Buyukada'da toplanan insan hakları savunucularının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef gosterilmesi gibi ben de Erdoğan'ın sozlerinin ardından tutuklandım" dedi.

AHMET ALTAN: BU SU ÇLARI NASIL İŞLEMİŞ OLABİLECEĞİMİZİN CEVABI YOK

Gazeteci yazar Ahmet Altan da 3 kez ağırlaştırılmış muebbet cezası ile yargılanmasının hukuki herhangi bir dayanağının olmadığını ifade ederek "TCK 309. --310- 311. maddelerde yer alan suçlar ancak cebir ve şiddet kullanarak işlenebilirken bir gazetecinin gazetecilik faaliyeti ile bu suçları nasıl işlemiş olacağının cevabı yok. Altan kardeşlerin tutuklanması ile bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Ancak bugun gelinen noktada iktidarın korku projesi toplum için değil, kendileri yani iktidar için buyuk bir korkuya hatta kabusa donuştu. İç basın bizi pek gundemleştirmese de dış basın yaşadığımız tum hukuksuzları yakından takip ediyor. Yaşadıklarımız butun dunyaca biliniyor. Savunmalarımız butun dillerde yayınlandı" dedi.

' MAĞDURUN KİM OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN MÜCADELE EDİLMELİDİR'

Yaşanan hukuksuzlukta fail ya da kurbanın kimliğine gore pozisyon almanın haksızlığı buyuteceğini soyleyen Altan "Hukuksuzluk karşısında yapılaması gereken ilkeler uzerinden hareket etmektir. Mağdurun kim olduğuna, bu hukuksuzluğu yapanın nerede durduğuna bakılmaksızın mucadele edilmelidir" dedi.

Kardeşi Mehmet Altan ile aralarında sadece bir koridor mesafesinin bulunduğunu ancak cezaevi sureci boyunca tek bir kez bile yan yana gelmelerinin sağlanmadığını soyleyen Altan, mektup, haberleşme ve tum mahkumlar için kullanılan etkinlik yasağının kendileri için surduğunu belirtti.

MURAT SABUNCU: 13 AYDIR BULUNAMAYAN DEL İL NE?

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yonetmeni Murat Sabuncu gazetecilik ve ifade ozgurluğu için dik durmaya ve ozgurluk talep etmeye devam edeceklerini belirterek "Dava dosyasında olan tek şey gazeteciliktir" dedi. Cumhuriyet davası ile gazeteciliğe gozdağı verilmeye çalışıldığını ifade eden Sabuncu, "13 aydır ben ve arkadaşlarım neden tutuklu? 13 aydır bulunamayan delil ne? Bu soruların cevabı sadece gazeteciliktir" dedi

AKIN ATALAY: OLA ĞANDIŞILIĞI MAHKEME BAŞKANI BİLE GÖRÜYOR

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, "Bizim davamızın olağandışılığını ozgurluğu savunan herkes gibi mahkeme başkanı bile goruyor" ifadelerini kullanırken gazeteci Ahmet Şık da yaşanılanın muhalifleri susturmaya yonelik olduğunu vurguladı.

Turk Solu Dergisi Genel Yayın Yonetmeni Gokçe Fırat de, 'FETÖ'culerin bırakılarak muhaliflerin cezaevlerine tıkıldığını' soyledi.