Özet: Sözlük yazarı "herturluacilansemsiye"nin sağlam bir trolleme yaparak birbirine kattığı WhatsApp grubunun hikayesini bayağı bir gülerek okuyacaksınız.


her şey bir sabah telefonuma gelen bildirim sesi ile başladı

tanımadığım bir numara beni "3-j sınıf velileri" adlı bir whatsapp grubuna eklemişti, gruptaki numaralardan hiç biri kayıtlı değildi, bir veli grubuydu ama ben veli değildim, hatta çocuğum da yoktu ve hatta evli bile değilim. gruba yeni girmenin verdiği gazla ilk kurşunu attım.

olan biteni anlamak için bir sure sessiz kalıp, sinsi sinsi butun yazılanları okudum. tahmin ettiğim gibi bu bir veli grubuydu. okul aidatları, ponçiklerin yaptıkları haytalıklar, sınıftaki gelişmeler, ponçiklere yapılan kısır gunu(ikram) sırası, gosterilerde giyilecekler vb konuların konuşulduğu bu platforma yavaş yavaş uyum sağlamaya başlamıştım.

sabahları erkenden kalkıp gruba selam çakıp gunluk hayatıma devam ediyordum

bazı gunler grup çok hareketliyken bazı gunler sessiz oluyordu. bu durum beni gunden gune geriyordu. aklıma kurcalayan ise benim çocuğum hangisiydi, adı neydi! çocuğu olmayanların anlayamayacağı bir duygu yaşıyordum, orada oz olmasa da sonuçta bir çocuğum vardı, sahip çıkmam gerekirdi.

grupta ilk atağımı grubun kronikleşen sorunu uzerine yaptım. belirli gunler veliler çocuklara pasta borek yapıp yolluyordu, bunun bir sırası vardı ama bağzı veliler ısrarla bu sırayı unutuyor ve yavrucaklar aç kalıyordu. her sabah acaba bugun sıra bende mi diye kan ter içinde uyanıp, gruba girip, olası sıramı başka velilere itelemeye çalışıyordum. bu durumu kendime gorev edinmiştim.

en buyuk sorunum yaşadığım bilgi eksikliğiydi, ne okulu biliyordum ne de ponçik evladımın adını. oysa bilgiler tam olsa da lahmacun yollasaydım çocuklarımıza, ne guzel olurdu değil mi sonuçta yavrucaklar aç kalmasın. unutulan sıralarda tedarikli veliler sağolsun evladımı aç bırakmıyordu ve benden şukusunu kapıyordu.

ikram gunlerini unutanların korkulu ruyası olmaya devam ediyordum.

resmen grubun emekli albayı olmuştum. ama arada geri vites yaptığım da oluyordu.

gulduğum gunlerin yanında huzunlendiğim gunler de olmuyor değildi, sınıftan gelen fotoğraflara bakamaz olmuştum. ponçikler çakmak çakmak bakarken ben hala hangisi benim yavrum diye duşunuyordum, kahroluyorum anlıyor musunuz, bu fotoğraflardakilerden biri benim yavrumdu ve ben hala bilmiyordum. insanı gunden gune yiyen bitiren bir durumdu, oyle!!! tenefusunde fotoğrafları açıp açıp kendimi alkole, sigaraya ve trollemeye veriyordum. acaba hangisiydi benim yavrum?

artık grupta sivrilme vaktiydi, madem yavrumun adını bile bilmiyordum, artık bu grubun temeline dinamit koymanın zamanıydı, al sana bombe.

ilk kurbanım furkan olmuştu ama cidden furkan da liderlik vasfı yoktu, bir de sınıf başkanı mı olacaktı. zaten ben bunu dedikten sonra gruptan ayrılan annesi ispatlamıştı bunu. hangi liderin annesi çocuğunda liderlik vasfı yok denildiğinde kaçar ki, sorarım size ey dostlar!

furkan atağımdan sonra grupta kartlar yeniden dağıtılıyordu. beni tek endişelendiren durum artık "siz kimin velisisiniz" diye sorgulanmaya başlamamdı. sunepe furkan'ın benim için sonun başlangıcının olacağını nereden bilebilirdim ki? veliler çılgınca furkan'ı savunmaya başlamışlardı. benim için yağrının!!! ne olacağı belli değildi.

ama hız kesmedim, vur keke vur felsefesini benimsemiştim. biricik ponçiğimin bulunduğu sınıfta kufur edilmesini duymamla olaya mudahale etmem bir oldu.

artık mert'in annesi kankamdı, onun için disipline gitmeyi bile goze almıştım. gerçekten de biz hep "belgesel neyin" izletiyorduk, kufur de neymiş ayol!!!

dunyevi işlerin yanında grupta maneviyatın da konuşulması paylaşılması gerginliklere kısa bir mola oluyordu. ibretlik paylaşımlar bana supanallah dedirtiyordu.

bardağı taşıran son nokta ise papyon oldu. papyon deyip geçmemek lazım. papyon onemli. papyonsuz bir gosteri duşunulemez. 7tl'ye papyon mu olur, beymen'de 10tl diyolla.

artık sorgulanmam ve deşifre olmam an meselesiydi, kendi kafama sıkmıştım. alkolluyken o gruba yazmamam gerektiğini sabah uyanınca anlamıştım. gerçekten de hoş olmamıştı. ertesi gun whatsapp'dan gelen arama ve benim açmamam ise sonum olmuştu.

grupta yetkili gorup kaydettiğim kişinin beni atması ve atıldıktan sonra da bir sure mesaj gelmesi belki de bir işaretti!

_ not: bu uzun hikayeye tan ıklık eden ve yazmam konusunda baskılarını esirgemeyen ekşi beşiktaş whatsapp grubu'na selam olsun._