Özet (TL;DR) @ 2017-12-15T20:22:00.000Z: Köksal Şengün kamuoyunun bir dönem ismini çok fazla duyduğu bir isimdi. Çünkü Şengün, 2008 yılında iktidarın ve kamuoyunun büyük çoğunluğunun desteğiyle başlatılan Ergenekon soruşturmasının mahkeme…



Bi De Bunu Dinle

20:22 15.12.2017(Guncellendi 11:28 17.12.2017) URL'yi kısaltın

Koksal Şengun kamuoyunun bir donem ismini çok fazla duyduğu bir isimdi. Çunku Şengun, 2008 yılında iktidarın ve kamuoyunun buyuk çoğunluğunun desteğiyle başlatılan Ergenekon soruşturmasının mahkeme ayağında, davaya bakan İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'nin heyet başkanıydı.

Şengun'un ismi, genellikle mahkemeden çıkan tutukluluğun devamına yonelik kararlarda kullandığı ret oyuyla gundeme geliyordu. Ergenekon davasının ilk mahkeme heyetinde yer alan uyeler Hasan Huseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu'nun tutukluluğun devamına yonelik verdiği kararlarda, Şengun'un kararı aksi yonde oluyordu ve karar oybirliğiyle değil, oy çokluğuyla çıkıyordu.

Şengun, dava surecinde, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın tutukluluğunun devamına ilişkin kararda da ret oyu kullandıktan sonra, başkanlığını yuruttuğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki gorevinde alınarak, 2011 yılında Bolu'ya duz hakim olarak atandı ardından da 2013 yılında istifa etti.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Şengun, son donemde Turkiye'deki hukukun durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

' VİCDANİ KANAATLE HERKESİ İDAM EDERSİNİZ'

(C) AA/

"Geçmişte yaşanan bir takım uygulama hatalarının, maalesef bugun başka versiyonu uygulanıyor." diyerek sozlerine başlayan Şengun, hakimlerin 'vicdani kanaatle' karar vermesini şu sozlerle eleştirdi:

"Vicdani kanaatle herkesi idam edersiniz. Ortada bir delil olacak ve o delili de vicdani kararınıza gerekçe olarak gostereceksiniz. Salt vicdani kanaat uygulamak sizi taraf yapar."

' HUKUKU BİTİRDİĞİNİZDE DEVLETİ BİTİRİRSİNİZ'

Şengun'un bir uyarısı da vardı. "Hukuku bitirdiğinizde devleti bitirirsiniz" diyen Şengun, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hukukla bu kadar oynamaz. Hukuku bitirdiğinizde, devleti bitirirsiniz. Maalesef ona doğru gidiyoruz. Hukuk var demekle hukuk olmaz. Yargı kağıt uzerinde bağımsız ama uygulamalar maalesef onu gostermiyor." ifadesini kullandı.

' ONLARA ACIYORUM'

Şengun, Ergenekon davasında mahkeme heyeti başkanıyken, heyet uyesi olarak gorev yapan Hasan Huseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu'nun bugunku durumlarına da değinerek, "Birisi tutuklu, birisi firarda. Onlara acıyorum. Çoluk çocukları var. Üzuluyorum." dedi. Şengun, Ergenekon davası surecine değinerek, "Çok şeyi yoluna koyabilirdik, kendilerini uyardım. Keşke boyle olmasaydı." diye konuştu.

TUTUKLU GAZETEC İLER…

Gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin de yorum yapan Şengun, "Bir basın mensubunu 1 yıl bir yazı yazdığı için cezaevinde tuttunuz. Sonra da serbest bıraktınız. Bunu tutuksuz yargılayamaz mısınız? Eğer bir suç varsa yazısında, illa ki tutuklamak mı gerekir. Sonra cezaevinde yattığı için eline 3 -- 5 kuruş tutuşturmanın bir anlamı var mı?" ifadelerini kullandı.

' HERKES KONUŞMALI'

Şengun'un, Turkiye'de bağımsız yargının tesis edilmesi için de bir reçetesi vardı. Şengun'e gore, bağımsız yargının yolunun herkesin sesini çıkarmasında geçtiğine vurgu yaparak şunları soyledi:

"Herkes ortaya çıkıp konuşmalı. Turkiye'de 80'in uzerinde hukuk fakultesi var. Bunların dekanları, profesorleri, oğretim gorevlileri var. Hepsi 'hocam' diye hitap ettiğimiz insanlar. Bir tane var mı çıkıp beyanda bulunan. Korkuyorlar. Çunku ertesi gun universiteden atıyorlar. Artık bir şey yapmak lazım. Bir tanesi, iki tanesi atılır. Üçuncusunu atamazlar. Mutlaka bir karşılık verilir, bir tepki gosterilir."