Özet (TL;DR) @ 2017-12-17 09:33:58.575173: Konser, sinema, tiyatro, sergi... Bir süredir ülkedeki etkinlik haberleri bunlarla sınırlı değil. 90’lı yılları hatırlatan sayı ve çeşitlilikte stand-up gösterileri, yeni nesil sahneleri ele geçirmiş…



Hemen şimdi bir bilet ya da etkinlik sitesine girip 'stand-up' araması yapın. Kendinizi 90'lı yıllara ışınlanmış gibi hissedeceksiniz. Bu aralar neredeyse her gun başka bir sahnede performans var. Üstelik bu yeni nesil stand- up'çıların şovlarına seyirci ilgisi de hayli yuksek.
Peki ne oldu da, yıllardır Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Ata Demirer'in eski gosterilerini tekrar tekrar izleyip yeni bir isimle tanışamazken, sadece birkaç yıl içinde, kadın- erkek birçok yetenekli genç kendini sahnelere attı ve seyircinin dikkatini çekmeyi başardı? Bu noktada BKM Mutfak ekibinin emeği buyuk. Onlar, Turkiye'de stand-up'ın oncu kuvveti olan bu uç ismin yerine kim gelecek sorusunun cevabını aramaya başladıklarında, sahnelerini yeni nesil komedyenlere açtılar ve 2013'te duzenlemeye başladıkları 'Açık Mikrofon' etkinlikleriyle onlara ulaştılar. Bu gençlerin tanınmasında 'Guldur Guldur Show'un etkisi de yadsınamaz. Performansçılar her hafta televizyonda milyonlara ulaşan bu programın içindeki 10 dakikalık bolumlerde kendilerine yer buldular. Seyircinin ilgisini tetikleyen bir diğer gelişme de, yayınlarında dunyaca unlu isimlerin stand-up gosterilerine buyuk yer ayıran Netflix'in Turkiye'de hizmet vermeye başlaması oldu.Birkaç yıldır yine kıpırdanmaya başlayıp son aylarda buyuk ivme kazanan yeni stand-up kulturunu anlamak için, hem bu işe gonul verenlerle hem de sahnelerini zevkle onlara açanlarla konuştuk. Gorduk ki onumuzdeki yıllar, bu alanda çok daha buyuk patlamalara gebe...

DEN İZ ÖZTURHAN
Onu tam bir mon şer gibi yetiştireceğiz!

15 senedir mizah yazarl ığı yapıyor. 'Kim Lan Bu Hayatımın Erkeği' adlı bir kitabı ve blog'u var. Yedi senedir stand-up sahnesinde, 'Hatunlar Stand-up' grubunun kurucu uyesi ve Kaan Sezyum'la beraber 'Saygıdeğer Eşim' adlı radyo programını yapıyor. Tek başına yaptığı gosterinin adı ise 'Deniz Seviyesi'.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Bizzat şahit olduğum için soyleyebilirim; Turkiye'de stand-up'ın yukselişi, bunu yapmak isteyen genç insanların bireysel ve ekipçe çalışmalarıyla oldu. 2010'da bu işe başladığımızda neredeyse kimse bu işe prim vermiyordu. Önce kafelerde, sonra barlarda, çoğunlukla ucretsiz gosteriler yaparak yavaş yavaş mekanları ikna etmeye başladık. BKM'ye 'Açık Mikrofon' fikrini yine stand- up'çı gençler goturdu. BKM Mutfak sahnesi konseptin ilk tuttuğu yer oldu ve başka mekanlar da bu işe yer vermeye başladı.  Yeni bir seyirci oluşuyor demek için erken ama ozellikle komedi ağırlıklı tiyatro tuketen izleyicinin dikkatini çekmeyi başardık. Şu an Turkiye'de Netflix gibi dijital platformlardan uluslararası stand-up'çıları takip eden çok kuçuk bir kesim var; onlar da ozellikle Kadıkoy izleyicisinin temelini oluşturuyor. Bizim grubumuz 'Hatunlar Stand-up' ozelinde ise Turkiye'nin her yerinde kadınların şaka yaptığı, sozun onlarda olduğu bir gosteri izlemek isteyen kalabalık bir kadın izleyici potansiyeli var. Ki bence en umut veren izleyici de bu. Amerikan modern stand-up'ının temelleri 1920'lerde atılmış. Biz miladımızı Cem Yılmaz ve 90'lı yıllar olarak alsak bile, arada yine epey bir zaman ve yaşanmışlık farkı var. Ama bu kapanmayacak bir fark değil. Kultur; doğru koşulları, zamanı, ona sahip çıkacak insanları bulduğu zaman yerini seven çiçek gibi serpilmeye, kendi ozgun sesini oluşturmaya meyilli bir kavram.

Bizde stand-up kulturu dışarıdan empoze edildiği, sektor buyukleri "Hadi bunu Turkiye'ye getirelim" dediği için patlamadı. Sanırım gerçekten ulkede bu tarz bir mizahi ifadeye ihtiyaç olduğu için patladı ya da gorunur oldu. O yuzden, yani son derece kendiliğinden ortaya çıkıp yayıldığı için de, geleceğini parlak goruyorum. Koleje yollayacağız onu, tam bir monşer gibi yetiştireceğiz!

DO ĞU DEMİRKOL
Yeni gelenlerin samimi tutumu T urkiye'deki algıyı yıktı

İ nternette 'Abiler' skeciyle tanındı. Asıl adının duyulmasını sağlayan, 'Guldur Guldur Show'a çıkması oldu. Hala BKM ekibinde gosterilerine devam ediyor. Ortamlarda kendisi için 'yeni Cem Yılmaz' deniyor.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Yeniden canlanma tam olarak hangi tarihten itibaren vuku buldu bilmiyorum ama ilginin g unden gune arttığını bizzat gozlemlemekteyim. Bence komedide bir ekol ya da benimsenecek sabit bir yol soz konusu değil. Sahnede herkes kendi tarzını, kendi duruşunu ortaya koymak zorunda. Yoksa zaten samimi bir şey oluşmuyor ve bunu insanlar da hissediyor.  'Yeni nesil' gibi bir tabir yaşımız itibariyle doğru olabilir ama bence komedide onemli olan bir nesle hitap etmek, bir nesli hedef seçmek değil. Annelerimizi, babalarımızı, dedelerimizi de guldurebilmek onemli. Ben gosterime gelen 80 yaşındaki insanları gorunce, onlardan da iltifat alınca, "Çok guluyoruz sana evladım" dendiğinde daha başka bir mutluluk hissediyorum.

Seyirci stand-up'ı şimdiye kadar biraz Amerikanvari, biraz ozenti bir ifade biçimi gibi goruyordu. Yeni gelenlerin samimi tutumu biraz bu algıyı yıktı. Gerçi bu işle uğraşanlarda da hiç kabahat yok değil; biz de yaptığımız işi 'underground' algılamayı seviyoruz aslında. Ama neticede sahneye çıkıp bıdı bıdı anlatan bir adam, ne kadar şekil olabilir ki... Biz hitap etmemiz gereken kitleyi daraltmayalım, insanlar da bizi uzaydan gelen bir iş yapıyormuşuz gibi algılamasın; ortak bir noktada buluşalım.

CEM İŞÇİLER
Seyirci ve biz hep vard ık da geç kavuştuk

Yedi y ıldır stand-up yapıyor. 10'dan fazla şehirde yuzlerce oyun oynamasına rağmen neredeyse metrobuste yaşadığını soyluyor. Yine kendi tabiriyle "Yarı unlu fakir hatta Turkiye'deki tek unlu fakir".

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Yeni nesil stand-up'çılar arasında konumlandırılmak, boyle lanse edilmek benim için buyuk keyif. Biz hikayemizi ortaya koyduk, insanlar da ilgi gosterdi. Seyirci zaten vardı, biz de oyle; sadece biraz geç kavuştuk.
 Sektor olarak stand-up belki bebek ama bizim değerlerimiz başka, eğlenme anlayışımız da. Kendi kulturumuz içinde kendi eğlencemizi oluşturabilmek bana çok zevk veriyor. İzleyicilerimizle bir araya geldiğimiz o anlarda, "Bu iş dunyada nasıl yapılıyor?" diye duşunmuyorum. Zaten o sahnede bambaşka bir dunyaya giriyor oluyoruz. Pencereleri bir açsak, herkes gorecek...

T urkiye'nin ilk kadın stand-up grubu
Hayatla dalga ge çemezsek valla çatlarız

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

'Hatunlar Stand-up', Aralık 2015'ten bu yana beraber sahne alan altı kadın komedyenden oluşuyor. "Hayatla dalga geçemezsek valla çatlarız" dedikleri için şovlarının ismi 'Çok da Fifi'. Gosteri esnasında yaklaşık iki saatlik surede sırayla sahneye çıkıp sıradan dertleri nevi şahsına munhasır şakalarla anlatıyorlar. Kadınların mesaj gruplarında gerçekleşen şaibeli muhabbetleri sahneye taşırken, erkek izleyicilere kimi zaman minik tuyolar veriyor, kimi zaman da minik şoklar yaşatıyorlar.

KAAN SEKBAN
Beyaz yakal ı
hayattan sahneye
Uluslararası ilişkiler okuduktan sonra 10 yıl bankacılık yaptı. Beklediği terfiyi alamayınca istifa edip yurtdışında oyunculuk eğitimi gordu. İtalya'da 'Bir Yaz Gecesi Ruyası' operasında rol aldı ama Turkiye'de 'yakışıklı bulunmadığı için' dizilerde oynayamadı. O da ev yapımı 'talk show' uretti. Geçen hafta 25'inci gosterisiyle 10 bin seyirciyi devirdi.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Kurumsal hayatın içinde olan tuhaf anları gun yuzune çıkarıyor. Oyunculuk dunyasından sosyal medyadaki saçma hallere uzanıyor.

Bar Psikolo ğu (FERHAT AYDIN)
İ nsanlar gitmiyorsa psikolog onlara gitsin
ODTÜ Psikoloji mezunu. Terapist olma hayaliyle çıktığı mesleki yolculuğunda, çok farklı alanlarda deneyim ve hayal kırıklığı yaşadıktan sonra, 'Bar Psikoloğu' adıyla 'psikogosteri' yapmaya başladı.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? "İnsanlar psikoloğa gitmiyorsa psikolog insanlara gitsin" fikriyle başlayan şov, iki perdeden oluşuyor. İlk bolumde psikoloji ve psikoterapiye dair yanlış bilinenleri ele alıyor, ikinci perdede alanıyla alakalı soruları yanıtlıyor.

Ş İRİNCAN ÇAKIROĞLU
Kad ın dunyasına
giri ş dersleri
Sinema emekçisi ve oyuncu. 'Çok Guzel Hareketler Bunlar' ve 'Guldur Guldur Show'da performans sergiledi, 'Kelebeğin Ruyası' filminde rol aldı. İki yıldır stand-up yapıyor, 'Hatunlar Stand-up' ekibinde; tek kişilik gosterisinin adı ise 'Üstume Gelmeyin'.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Kendi deyişiyle psikoloğa gideceğine sahneye çıkıyor. Erkeklerin bir kadını sahnede izlemeye giderken onyargılı olsa da çıkışta onlar hakkında birçok bilgiye sahip olduğunu duşunuyor.

SEZA İ MERTADAM
Meddah k ulturunun devamcısı
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Muhendisliği bolumunde okurken girdiği Tiyatro Kulubu'nde altı yıl boyunca aktif oyunculuk yaptı. 2002'den beri oyunculuğun yanı sıra profesyonel seslendirme yapıyor. 'Adamın Teki' isimli şovunu ilk kez 2012'de sahneledi.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Gosterisini, meddah kulturunun anlatım tekniğini kullanarak, kendi hayatından derlediği hikayelerle oluşturuyor.

STAND-UP 'IN
T ÜRKİYE HİKÂYESİ

Stand-up 'ın kokleri çok eski bir gelenek olan meddahlığa dayanıyor.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye Turkiye'de ilk olarak Orhan Boran, TRT'de yaptığı tek kişilik şovla, adının henuz stand-up olarak bilinmediği donemde uzun yıllar bayrağı tek başına goturuyor. Cem Yılmaz, 1995'te yani henuz Le-man dergisinde karikaturist olarak çalışırken, Amerika'daki gosterilerden etkilenerek bir şeyler denemek istiyor. Aynı yıl, o ana kadar muzikaller, tek kişilik oyunlar yapan Yılmaz Erdoğan da 'Cebimde Kelimeler'le bu tarza yoneliyor.

Bu ikilinin yanı sıra Rustem Batum, Vedat Özdemiroğlu, Ata Demirer gibi isimler oncu kuvvet oluyor. Ancak 90'lı yılların sonundan itibaren stand-up yavaş yavaş koşesine çekiliyor, yeni isimler çıkmıyor.

2013 yılında BKM Mutfak ekibinin çalışmaları sonucu yeni komedyenler, yavaş yavaş yeni mekanlarda sahne almaya başlıyor. 'Açık Mikrofon' yeni stand- up'çıların yetişmesinde adeta bir okul gorevi ustleniyor.

2015 itibariyle kadın komedyenlerin şovları da yukselişe geçiyor. Artık neredeyse haftanın her gunu bir gosteri izlemek mumkun.

LESL İ KARAVİL
Bu şova en çok erkekler şaşırıyor
San Francisco'da tasarım, multimedya ve animasyon eğitimi aldı, 18 yıl bu şehrin yanı sıra New York ve Barselona'da yaşadı. Barselona'da reklam ajansında çalışırken koreograf ve performans sanatçısı Mercedes Boronat'la tanışıp oyunculuk eğitimi aldı ve hayalini kurduğu sektore adım attı. Sekiz yıl once Turkiye'ye dondu; dort yıl Şahika Tekand, İpek Bilgin ve Çağ Çalışkur'la oyunculuk derslerine devam etti. Bu sırada GalataPerform'da yonetmenlik eğitimini tamamladı. 2011'den beri yonetmenlik, oyunculuk ve komedyenlik yapıyor.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Kadın olmak, kadın-erkek ilişkileri, teknolojiyle yaşadıklarımız, yurtdışı kaçış planlarının oteki yuzu... Şov bitiminde en çok şaşıran, kadınlara yonelik bir performans izleyeceğini zanneden erkekler oluyor.

BUSE S İNEM İREN
Karadenizli ailenin komedyen k ızı
Mimar Sinan Guzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi bolumunden mezun olup insan kaynakları alanında uzmanlaştı. Dunyaya insanları guldurmek için getirildiğine inanıyor. Eğitim hayatı suresince tiyatro ve metin yazarlığıyla ilgilendi, İstanbul Halk Tiyatrosu'nun 'İhtiyar Balıkçı ve Deniz' oyunuyla profesyonel oyunculuk hayatına başladı, kendi metinlerini yazarak gosteriler yaptı. 'Hatunlar Stand-up' ekibinde. Tek kişilik şovunun adıysa 'Mahsusçuktan Stand-up'.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? İkili ilişkiler, iş hayatı, evlilik, eğitim, kadın olmak, erkek olmak, insan olmak, hayvan sevgisi... Ayrıca, Karadenizli bir ailenin kızı olarak komedyen olma sevdası, Karadenizlilerin mizah anlayışı ve farklı bakış açısı...

MELTEM PARLAK
' Evlenecek miyiz?' sorusunun cevabı
Psikoloji alanında İstanbul Üniversitesi'nde lisans, New York Üniversitesi'nde yuksek lisans yaptı. Şahika Tekand Studyo Oyuncuları ve Terry Schreiber Studio'da oyunculuk eğitimi aldı. 2004'te Bird-On-A-Cliff adlı tiyatro topluluğunun organize ettiği Woodstock Shakespeare Festival'da 'Romeo ve Juliet'in Juliet'ini canlandırdı. Zaytung.com internet sitesinde editorluk ve haber spikerliği yaptı. 'Hatunlar Stand-up' ekibinde yer alıyor, 'Kaç Baba Kaç' tiyatro oyununda oynuyor, 'Gulfim Abla' mizah serisi de dahil olmak uzere dort romanı ve 'Evlenecek miyiz?' isimli tek kişilik bir gosterisi var.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Kadın-erkek ilişkileri, az unlu olma halleri ve belli bir yaştan sonra hala aileyle yaşıyor olmanın komik yanları...

HANDE Y ÖGEN
Gelenekten kahkahaya Ankara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bolumu mezunu. Sektorde bir sure kamera arkasında çalıştıktan sonra BKM Mutfak'ta Yılmaz Erdoğan'dan oyunculuk ve senaryo dersleri aldı. 'Çok Guzel Hareketler Bunlar' programıyla adım attığı oyunculuk hayatı reklam ve sinema filmleriyle suruyor. 'Hatunlar Stand-up' grubunun uyesi. Tek kişilik gosterisinin adı ise 'Hande Hanım-Madam Suare'.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? Tek kişilik gosterisinde çocukluğundan başlayıp ergenliğinde maruz kaldığı Anadolu geleneklerine, oradan kadınların toplumsal isyanlarına kadar geniş bir çerçevede dertlerini sıralıyor. Seyirci guldukçe o dertler kahkahaya, travmalar şakaya donuşuyor. Kadınlar için fazlasıyla empati oğeleri barındıran, erkekler içinse kadınların gizli dunyasına giriş dersi olabilecek bir şov.

ASLI AKBAY
Bir 'Erkek Fatma'nın yaşadığı zorluklar
Londra'da doğup buyudu, iki yıl once İstanbul'a taşındı. Anglia Ruskin Üniversitesi Psikoloji ve Hukuk bolumlerinden mezun. Nottingham Üniversitesi'nde psikoloji yuksek lisansı yaptı. Bir sure terapist ve BBC TV'de yapım asistanı olarak çalıştı. Stand-up'a İngiltere'de başladı. Her yıl ağustos ayı boyunca suren Edinburgh Festivali'nde beş şovda sahne aldı. İngilizce ve Turkçe gosteriler yapıyor. 'Hatunlar Stand-up' ekibinde.

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Ne anlatıyor? İki farklı kulturde buyumenin zorlukları, her yerde yabancılık çekmek... Turkiye'ye geldiğindeki adaptasyon sureci, hanım hanımcık olmayan/olamayan 'Erkek Fatma' bir kadının kendini kabullendirmek için yaşadığı zorluklar...

MEK ÂNLAR NE DİYOR?

Koray K ose / BKM Mutfak yoneticisi
Her ay 30 civar ında gosterimiz var

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

İçerik ve tarz olarak çok çeşitlilik gosteren gosteriler var ve başarılı buluyorum yapılan işleri. BKM Mutfak Çarşı'da her ay yaklaşık 30 gosteriye yer veriyoruz. Artık stand-up izlemeyi, komedi kulubu atmosferi içinde olmayı seven bir kitle oluşmaya başladı. Henuz yolun çok başında olduğumuzu duşunuyorum. Artık stand-up yapabileceğiniz mekanlar ve bu işe kafa yoran insanlar var. O nedenle giderek daha buyuk kitlelerin ilgisini çekecek bir kultur olacak.

Cengiz Temel / TOY Comedy Club kurucusu
Ç ok yetenekli bir yeni nesil yetişiyor
TOY Comedy Club'ı belli bolgelerde sıkışmış mizah ve seyirci buluşmasını yeni kitlelere ulaştırmak için açtık. Seyircinin ilgisi katlanarak artıyor. İzleyenler çok memnun ayrılıp bir sonraki program için de bilet alıyor. Mizah dolu bir ulkedeyiz, malzeme çok; gençler de ustalarının açtığı yoldan dortnala geliyor. Çok yetenekli bir yeni nesil yetişiyor; hem onlardan hem de onların ilham vereceği gençlerden çok umutluyum.

Kerim G oknel / Tamirane kurucusu
G ulmeye ihtiyaç olduğu surece buyuyecek
Üç yıl once yeni nesil komedyenlerle stand-up serileri başlattık. Tamirane'de yeme/içme ortamında gerçekleşen gosterilerin, sahnelenme formu ve içeriğiyle gorduğu ilgi her gun artıyor. Stand-up ilham verici ve eğlenceli bir anlatım hali. Zekayla işlenmiş yeni hikayelere ve doya doya gulmeye ihtiyacımız olduğu surece kapsamını daha da buyutecek.

Sosyal antropolog ve yazar
Prof. Dr. Tayfun Atay
Art ık hem eldeki mobilde, hem koşe başındaki pub'da seyredilebiliyor

Yıllar sonra tekrar kahkahalara boğulmaya hazır mısın
Turkiye

Cem Y ılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Ata Demirer'den sonra uzun sure yeni stand- up'çı ismi duymamıştık. Şimdi ise neredeyse her gun bir şov var. Sizce bu yeniden doğuşun sebebi ne?Stand-up'ın bizde yukselişe geçtiği donem, Turkiye'nin gorsel kitle kulturu ikliminin etkisine de tam anlamıyla açık hale geldiği, ozel televizyonların hayatımıza girdiği 1990'lardı. Sozunu ettiğiniz uç isim de o donemde ortaya çıktı, unlendi. Stand-up performanslarıyla eşzamanlı, hatta ona baskın şekilde televizyonlarda boy gosterdiler. Ekran, onların sahne gosterilerini besleyen kaynaktı. Ayrıca Ata Demirer dışında diğer ikisi, Yılmaz ve Cem, stand-up'la da var olmadı. Yılmaz yazarlıkla, Cem karikaturistlikle ayırt edilebilecek yani yazılı kultur altyapılı bir başlangıca da sahipler. Ama uçunun ortak yanı, stand-up'ı meslek olarak yerleşikleştirmek oldu denilebilir.  Şimdikiler, onların açtığı bu 'yeni' mesleki kulvara akanlar. Daha spekulatif mahiyette belki şu eklenebilir: Yazılı ve gorsel (televizuel) geleneksel medyanın yerinde artık sibernetik 'yeni medya', yani sosyal medya nasıl her turlu performansın alabildiğine geniş bir dağılım ve yaygınlık kazandığı, 'ozelleşme'nin aşıldığı bir teknokulturel ortam yarattıysa stand-up ve stand-up'çının artışı, çokluğu bununla da titreşimli olabilir.

Dedik ya; uç oncu stand-up'çının asıl şohret beşiği, televizyon. Onlar televizyonun tek merkez olduğu gorsel kultur ikliminde stand-up'ta 'kutup' noktalarıydı. Artık çokmerkezli, 'mobil' bir akışa sahip gorsel kitle kulturunde stand-up da çokkutuplu. Hem eldeki 'mobil'de hem de koşe başındaki pub ya da kafede seyrimize bol bol duşer halde.