Özet (TL;DR) @ 2018-01-17T16:53:00.000Z: Çevre ve ekonomiye yönelik etkileriyle eleştirilerin hedefi olan ‘çılgın proje' Kanal İstanbul'un bölgesel etkileri neler olur? Sputnik'e konuşan uzmanlar, projenin güvenliğe ve bölgeye etkilerinin de…



Goruş

16:53 17.01.2018(Guncellendi 17:04 17.01.2018) URL'yi kısaltın

Çevre ve ekonomiye yonelik etkileriyle eleştirilerin hedefi olan 'çılgın proje' Kanal İstanbul'un bolgesel etkileri neler olur? Sputnik'e konuşan uzmanlar, projenin guvenliğe ve bolgeye etkilerinin de tartışılması gerektiğinin altını çiziyor.

(C) AA/

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011 yılında 'Asrın projesi' olarak tanıtılan ve kamuoyunda 'çılgın proje' olarak da anılan Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin tartışmalar hız kesmiyor. Hukumetin 'su yolu guzergahında kentsel donuşum de yaparak modern yaşam alanı sağlamayı' ve 'Boğaziçi uzerindeki gemi trafiğinden kaynaklı yuku ve tehlikeli madde taşıyan gemilerden kaynaklı riskleri azaltmayı' amaçladıklarını soylediği proje, şimdiye kadar getirebileceği çevresel veya ekonomik sorunların yanı sıra, olası bir depremde bolgede yaratacağı risklerle de gundeme geldi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, projenin guzergahının çevresel koşullar ile maden alanlarını, sit alanları, hassas alanları, yer altı ve yer ustu toprak ve su kaynakları ayrıca kanal uzunluğu, kamulaştırma gibi etkenler çerçevesinde de dikkate alınarak belirlendiğini ve kanal guzergahı boyunca tek bir yer altı sularının bulunmadığı tespit edildiğini soylemiş olsa da projenin ozellikle deprem halinde getirebileceği riskler ve çevresel sorunlar halen muhalefetin projeye ilişkin soru işaretlerinin başını çekiyor. Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) çok sayıda yetkili, projenin 'yaratacağı çevre kirliliği ve deprem anındaki riskler' sebebiyle projenin iptal edilmesini talep ediyor. Çeşitli şehir planlamacıları ise en buyuk zararın İstanbul'u besleyen yer altı su kaynaklarına yonelik olacağına işaret ediyor.

' KANAL İSTANBUL'UN GÜVENLİĞE ETKİLERİ TARTIŞILMIYOR'

Sputnik'e konuşan uzmanlar ise guvenlik başta olmak uzere projenin beraberinde getirmesi muhtemel bolgesel problemlere işaret ediyor. Bu isimlerden ilki olan emekli Buyukelçi Onur Öymen "Kanal İstanbul projesiyle ilgili yapılan açıklamalarda işin teknik ve ticari boyutu gundeme getirilirken konunun siyasi boyutu geri planda kalıyor. Bu proje için nasıl bir rejim ongorulduğu ve projenin Montro Boğazlar Sozleşmesi ile nasıl bağdaşacağı gibi konular henuz açıklığa kavuşmadı" dedi.

Projenin guvenliğe etkilerinin de tartışılmadığının altını çizen Öymen "Guvenlik meselesine geldiğimizde, tarih boyunca Suveyş Kanalı, Panama Kanalı gibi bir çok kanal ozellikle savaş zamanlarında çok buyuk sorunlar yarattı. Bu yuzden boyle bir projenin Turkiye'nin guvenliği açısından ne anlama geldiği enine boyuna tartışılmalı ve daha ihtiyatlı adım atılması lazım diye duşunuyorum" dedi.
Projenin Montro Boğazlar Sozleşmesi'ni ortadan kaldırmadığının altını çizen Öymen "Boyle olsa bile yine de bu konuya açıklık getirilmesi şart" diye ekledi.

' KARADENİZ DE OLUMSUZ ETKİLENECEK'

Hacettepe Üniversitesi Çevre Muhendisliği Bolumu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam ise projenin ekolojik denge açısından yaratacağı sorunlara ve bunun bolge ulkeleri uzerindeki etkisine işaret etti. Sputnik'e yaptığı açıklamasında Saydam "Bu proje, Marmara'nın ekolojisini değiştirecek; Marmara da Karadeniz ile Akdeniz arasında geçişi sağladığı için bu durumdan eninde sonunda Karadeniz de etkilenecektir" ifadelerini kullandı.

Saydam "Bu projenin olumsuz sonuçlarını once biz gorecek olsak da zaman için de Karadeniz de benzer bir durumla karşı karşıya gelecek. Çunku boyle projeler yapılırken, bunun geri donuşunun olmayacağı değerlendirmeli ve etkiler 5-10 veya 100 yıl gibi surelerle kısıtlanmamalı. Biz başından beri bu projenin yapılmaması gerektiğine işaret ettik ama yapılıyor" dedi ve şoyle devam etti:
"Eğer anoksik dediğimiz oksijensiz ortam oluşursa bu çok riskli olur. Zira Marmara'nın alt tabakası Karadeniz'e doğru akıyor; boğazın da belli kısımlarında bu tabaka ust suyla karışıyor. Eğer oksijensiz bu tabaka, ust suyla karışırsa, balıkların goç yolları etkilenir. Karadeniz'deki balıklar Marmara ve Ege etkileşimi içinde goç ettikleri için bu hayvanların onune set çekmiş olursunuz. Ayrıca proje suyun tuzluluk seviyesini de etkiler. Bu 3000-4000 yılda oluşmuş bir tuzluluk değişimi. Yani, binlerce sene içinde kurulmuş bir tuzluluk dengesini kısa zamanda değiştirirsiniz ve bu da pek hayırlı olmaz."

Etiketler:

kanal, ekolojik tahribat, ekoloji, Montro Boğazlar Sozleşmesi, çevre, Çevre kirliliği, balık, deprem, ekonomi, Montro Sozleşmesi, guvenlik, Cumhuriyet Halk Partisi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sputnik, CHP, Cemal Saydam, Elif Sudagezer, Onur Öymen, Ahmet Arslan, Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Turkiye