Özet (TL;DR) @ 2018-01-18 09:41:54.740282: Bipolar bozukluk yani halk arasında bilinen ismi ile manik depresife yatkınlık genetik olarak görülüyor. Yaşam boyu süren bipolar bozukluk tedavi edilmeyince, haftalarca sürebilir ve bu dönemde en çok…



Bipolar bozukluk nedir?

Bipolar bozukluk eski ismi manik depresif hastalık, ya da iki uçlu bozukluk olarak bilinen bir duygudurum bozukluğudur. Afektif bozukluk olarak da sınıflandırıldığı olmuştur. Genellikle 15-35 yaş arasında başlayan ve onceden kestirilemeyen sıklıkta ve duzende yaşam boyu tekrarlayan mani, hipomani ve depresyon donemleri yaşanır. Bazı donemlerde ise, hem depresyon, hem mani belirtileri içiçe geçmiş karma bir biçimde ortaya çıkar. Bipolar bozukluğun iki alt tipi vardır; kişi en az 1 mani donemi geçirmişse bipolar bozukluk tip 1, en az bir depresyon ve hipomani geçirmişse bipolar bozukluk tip 2 tanısı alır.

Bipolar bozuklu ğun belirtileri nelerdir?

Bipolar bozuklukta, hastalığın mani, hipomani ve depresyon donemlerinde farklı belirtiler yaşanır. Mani donemi ani başlar, en az bir hafta suren aşırı neşe, ofke, enerji artışı, hareketlilik, aşırı kendine guven, buyukluk hissi, az uyuma, riskli girişimler, aşırı para harcama, çok konuşma, hızlı duşunme, fikir uçuşması, dikkat dağınıklığı gibi belirtiler gosterir. Tedavi edilmez ise haftalarca surebilir ve bu donemde en çok kişinin kendi yaşamına buyuk zararları olan yıkıcı karar ve eylemler yer alır. Aile ilişkileri, yakın çevre, iş yaşamı ve toplumsal ilişkiler olumsuz etkilenir. Kişiler genelde mani donemini yaşarken hasta olduklarını fark etmez ve tedaviyi reddeder. Hastaneye yatırılarak tedavi edilmeleri gerekebilir.

Hipomani donemi daha kısa surer ve şiddet olarak daha hafif seyreder. Yukselmiş duygudurum, enerji artışı, hareketlilik, konuşma miktarında artış, uyku ihtiyacında azalma gibi başlıca mani belirtileri vardır. Mani ve hipomaninin sınırları bazı durumlarda çok net olmasa da hipomani de psikotik belirtinin olmaması, hastane yatışı gerektirmemesi, kişinin yaşamı ve işlevselliğinin mani donemindeki kadar bozulmaması soz konusu olup, daha hafif şiddettedir. DSM-V denilen Amerikan Psikiyatri Birliği tanı kılavuzu, mani için en az 7 gun, hipomani için 4 gun belirtilerin surmesi koşulunu koymuştur.

Depresyon donemleri ise hastaların onemli bir kısmında ilk başlangıç donemi olabilir. Depresif (çokkun) duygudurum ve ilgi kaybı ya da zevk alamama belirgindir. Kişi kendini çokmuş, kederli, huzunlu, sıkıntılı, psikolojik bir acı içinde, mutsuz ve ağlamaklı hisseder. Yaşamın anlam ve zevki kaybolmuş, boşluk hissi belirgin, tum ilgi, durtu ve istekleri kaybolmuştur. İştah ya da kilo kaybı, uykuya dalamama, kesintili uyku, bazen de uyku ihtiyacında artma olur. Anksiyete, huzursuzluk ya da hareketlerin yavaşlaması, azalması, durgun ve suskun olma sık gorulur. Yorgunluk, bitkinlik, enerji azalması, değersizlik, suçluluk, pişmanlık duyguları, kendine guveninde belirgin azalma vardır. Duşuncelerini odaklayamama yani konsantrasyon guçluğu, kararsızlık ve unutkanlık gorulur. Ölum, intihar duşunceleri, intihar tasarısı ya da girişimleri de depresyonun ağır sonuçlara neden olan belirtileridir. Depresyon donemleri uzun surer, ağır şiddettedir, hasta yaşamını belirgin olarak bozar. Depresif donemlerin antidepresan ilaç tedavisine yanıt oranı duşuktur ya da tek başına antidepresan ilaçlarla tedavi yapılırsa manik kaymaya neden olabilir. Bu nedenle bipolar bozukluğun depresyon donemi tedavisi farklıdır. Sadece depresyon donemi geçiren, henuz mani, hipomani donemi geçirmemiş birine bipolar bozukluk tanısı konulamaz.

Bipolar   bozukluğun nedenleri nedir?

Bipolar bozukluğa yatkınlığın temelde genetik olarak aktarıldığı, çocukluk çağında çevresel etkenlerle gen ifadesinin değişebileceği ve bu çok genli- karmaşık bağlantının bipolar bozuklukta duygudurumun yanında bilişsel, otonomik ve endokrinolojik işlevleri ve uyku sistemini de yuruten noronal sistemleri etkilediği bilinmektedir. Bipolar bozukluğa genetik yatkınlığın sirkadyen ritmleri duzenleyen mekanizmalarla ilişkisi, bipolar bozukluğu olanlarda ışığa duyarlılık, mevsimsellik ozelliği gostermeleri, yani hastalık donemlerinin aynı mevsimlerde, genellikle mevsim değişmeleri sırasında ortaya çıkması; hastalık donemlerinin genellikle uyku bozukluklarıyla başlaması ve uykusuzluğun kolayca hastalığı tetiklemesine neden olur.

Bipolar hastaların birinci derece yakınlarındaki bipolar bozukluk oranı %3-8 şeklinde artmış bulunmuştur. Ayrıca bipolar bozukluğu olanların ailelerinde tek uçlu depresyon ve şizofreni gorulme sıklığı da toplum geneline gore artmıştır.

İlk bir kaç hastalık doneminde genellikle tetikleyici bir psikososyal olay saptanırken, daha sonraki donemlerde boyle bir ilişki saptanamamıştır. Bir kez hastalık donemi yaşamış birey, gorunuşte normale donse de, beyindeki kimyasal ileti ve noropeptid sistemlerindeki değişmeler tam olarak eski haline donmez. Bunların bellekte yarattığı izler daha sonraki hastalık donemlerine yatkınlığın, her donemden sonra daha artmasına yol açar. Yani, 'donem, donemi yaratır' ve giderek dış bir olay katkısına gerek kalmadan, donemler 'otomatik' ortaya çıkmaya başlar. Bu da erken, duzenli ve surekli tedavinin ne kadar onemli olduğunun bir gostergesidir.

Bipolar bozukluk tedavisi nas ıl yapılır ?

Bipolar bozukluk herkeste farklı alt tip, şiddet, sıklık ve seyir gosterir. Tedaviyi hastalığın akut alevlenme (atak) donemlerinin tedavisi ve koruma tedavisi olarak ikiye ayırabiliriz. Mani atağının tedavisi çoğunlukla hastanın hastalığı ve tedaviyi reddetmesi nedeniyle hastaneye yatarak tedavi gerektirir. Hastanın ikna edilemediği durumda, kişinin kendine ve çevreye zarar verme riski yuksekse hukuken zorunlu hastane yatış sureci işletilebilir. Bu konuda detaylı bilgi almak için duygudurum merkezleri olan hastanelerle iletişim kurulabilir. Hipomani tedavisi daha hafif şiddette olup, nadiren hastane yatışı ile tedavi gerektirir. Mani, hipomani ve karma ozellikli donemlerin tedavisinde duygudurum dengeleyici ilaçlar ve antipsikotik ilaçlar birlikte kullanılır. Depresyon donemleri uzun suren, ağır sonuçları olan donemlerdir. Burada da yuksek intihar riski varsa ya da tedaviye direnç olduğunda hastaneye yatarak tedavi duşunulebilir. Depresyon donemi tedavisinde sadece antidepresan ilaç kullanmak tehlikeli ve yetersizdir. Tedavi sureçlerinin başarılı yonetilebilmesi ve kişinin hastalık ve ilaç yanıtı bilgilerinin iyi derlenmesi için, mumkun olduğunca tek bir merkezden takip ve tedavi onerilir. Tedaviye dirençli depresyonlarda ise elektrokonvulzif tedavi de uygulanabilir.

Bipolar bozuklukta kişinin yaşam kalitesini en çok olumlu etkileyen ve sağlıklı bir yaşam surdurmesini sağlayan uzun sureli koruma tedavileridir. Bipolar bozukluk yaşam boyu surduğu için, geçirilmiş hastalık donemlerini, bu donemlerin ozelliklerini, stresor olayları, kullanılan ilaçlar ve dozlarını, kan duzeylerini, bu ilaçlara yanıt duzeyi (ne derece etkili olup olmadığı), ara donemlerde belirti olup olmaması, onemli tıbbi sorunların uzun sureli tedavi planında bilinmesi gerekir. Bipolar bozukluğun tedavisinde ailenin de mutlaka tedavi surecinin içinde olması gerekir. Her ne kadar bipolar bozukluğun tedavisinde ilaçlar temel ise de, ilaç tedavisi ile birlikte bipolar bozukluk için geliştirilmiş psiko-eğitim, aile odaklı terapi, bilişsel terapiler yararlı olur. Çoğu zaman hastalık atakları geçse de, aile ilişkileri ve sosyal ilişkilerde bozulma, kişinin kendisine guveninde azalma, iş yaşamından uzak kalma gibi konuların uzerinde çalışılması gerekir. Çunku bipolar bozukluğu olan kişiler atak donemleri arasında uzun sure iyi kalabilir.

Hastal ığın seyrinde nelere dikkat etmek iyi gelir?

Hastaların ve yakınlarının şunları unutmaması gerekir. Bipolar bozukluğun atak donemlerine girmek başlangıçta kişinin elinde olan bir durum değildir, bu durum terbiyesizlik ya da kişilik zafiyeti değildir. Aileler bu donemlerde çok uzulmuş, buyuk çatışmalar yaşamış olsa da bu bir depremdir ve atak doneminden sonra yaralar sarılmalı, bina guçlendirilmelidir. Birbirini suçlamalar sık gorulur ama bu atak donemleri herkesin kontrolunu kaybettiği kazalara benzer. Önemli olan bu hastalıkta koruma tedavisi alarak, yeni atakların gelmesini onlemek, sağlıklı biçimde uzun yıllar yaşama diğer insanlar gibi devam etmektir. Koruma tedavisi çoğu zaman yaşam boyu surer. Hastaların dikkat etmesi gerekenler, iyi uyumak, gunluk ortalama bir uyku duzenini oluşturmak, ilaçları duzenli almak, duzenli hekime gitmek, gerektiğinde psikoterapi desteği almaktır. Atak donemlerini bastırmak için kullanılan antipsikotik ilaçlar, akut donem sonrasında da bir sure devam eder ya da atak riskine karşı bir sure kullanılması gerekebilir. Bu ilaçların yan etkileri sık yaşanır ama hekim bilgisi dışında kesilmemeli, konu hekimle konuşulmalıdır. Bunun dışında sağlıklı yaşam alışkanlıkları, egzersiz yapma, aşırı kafein, enerji içecekleri gibi uyarıcılar ve alkol-maddeden uzak durmak onemlidir. Butun bu anlatılan zorluklara rağmen bipolar bozukluğu olan kişilerin, iyi bir tedavi ve hastalığın iyi yonetimi, aile desteği ile başarılı ve sağlıklı bir yaşam surmeleri, bipolar bozukluğun yaratıcı ve sıra dışı yonlerini gunluk yaşamda olumlu biçimde kullanmaları çok mumkundur. Toplumsal damgalamalara boyun eğmemek, hastalığı iyi tanımak, kabullenmek yardımcıdır. Çok farklı meslek guruplarında, başarılı biçimde yaşamını suren bipolar profesyoneller olduğu unutulmamalıdır.

Prof. Dr. Sibel Çakır -  İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakultesi

Psikiyatri Anabilim Dalı,  Duygudurum Bozuklukları & Geriatrik Psikiyatri Birimi