Özet (TL;DR) @ 2018-06-15 12:13:43.064302: Defile, katalog çekimleri ve sosyal sorumluluk projeleri nedeniyle ülke ülke dolaşan Doutzen Kroes, bu tempoya kısa bir mola verdi ve Amsterdam’da Tülay Demir Oktay’ın sorularını yanıtladı.



Fotoğraflar: Patrick POST

Bodrum ve İstanbul'u çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

_Dev markalar ın defileleri ve katalog çekimlerine yetişmek için yuksek tempoda koşturması, sosyal sorumluluk projelerinden uzak durması anlamına gelmiyor. Bir yandan plastiğe savaş açmış durumda, bir yandan fil dişi ticaretine... Hollandalı top model Doutzen Kroes, o çılgın tempoya kuçuk bir mola verdi; kendisiyle Amsterdam'da, Conservatorium Otel'in lobisinde buluştuk ve organik hayattan mutlu evliliğin sırlarına her şeyi konuştuk.

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

_ Sizden r oportaj talep ettim, o yoğunluğunuza rağmen takviminizi ayarladınız ve tarih verdiniz. Goruşmenin sizin yuksek temponuz nedeniyle iptal olmamasına çok sevindim açıkçası. Sonuçta yine bir çekim arasında bana zaman ayırdığınızı biliyorum.

  • İptal soz konusu olabilir mi hiç? Ben bir kere soz verdiysem mutlaka sozumu tutarım. Randevu verildiyse verilmiştir. Ayrıca asıl ben teşekkur ederim, kalkıp buralara geldiniz.

Ç ok tecrubeli ve başarılı bir modelsiniz. Birçok dunya markasının yuzu oldunuz. Defalarca Victoria's Secret gibi tum modellerin hayalini susleyen bir markanın şovunda podyuma çıktınız. Sanki podyumlarda çoğunlukla batılı modeller goruyoruz, neden çeşitlilik yok?

- Bana sorarsanız, bu sektor uzun yıllar çeşitliliğe kapalıydı.

Markalar çalıştıkları modeller konusunda son derece tutucuydu, sadece Batılı modellere yoneliyorlardı.

Ama şimdi durumun yavaş yavaş değişmeye başladığını goruyoruz.

Çunku sektor de çeşitlilik arayışında. Mesela podyumlarda daha koyu tenli modeller gormeye başladık. Hatta turbanlı modeller var.

Hollandal ı modelleri hemen her dev kampanyada goruyoruz. Markalar o çeşitliliğe rağmen tercihlerini ağırlıklı olarak Hollandalı meslektaşlarınızdan yana kullanıyorlar.

- Evet bu doğru. Sebebini bilemem ama Hollandalı modeller gerçekten çok başarılı işlerde başrolde oluyor genellikle.

İ LK VICTORIA'S SECRET SEÇMESİNDE REDDEDİLDİM

Ü nlu modeller için kariyerin zirve noktası herhalde Victoria's Secret defileleridir. Merak ediyorum, ajanslar ile Victoria's Secret arasındaki kopru nasıl kuruluyor? Nasıl bir sureç işliyor?

- Aslında belli bir kuralı yok. Ama benim başladığım donemde şu vardı; oncelikle iyi bir ajansla çalışmanız gerekiyordu.

Kendi ulkenizde belli bir başarıya ulaşmış olmanız da şarttı.

Ancak ondan sonra yurtdışında kapılar açılmaya başlıyordu. Bunlar kademe kademe oluyordu.

Ayrıca modellerin oncesinde çok high fashion işler yapması gerekiyordu ki Victoria's Secret tarafından kabul edilsin. Mesela ben ilk deneme çekiminde yeterli gorulmedim.

High fashion işlerde gorundukten sonra "evet" dediler. Şimdi ise durum çok farklı.

Ne gibi bir farkl ılıktan soz ediyorsunuz?

- Şoyle soyleyeyim, onceleri siz belli bir başarıya ulaştıktan sonra Victoria's Secret devreye giriyor ve sizi daha da parlatıyordu.

Ama şimdi aynı şirket diyor ki "Ben no name (isimsiz) bir modeli alıp sıfırdan yaratır, şohret yaparım".

Yani onceleri unlu ve başarılı modeller Victoria's Secret'ı Victoria's Secret yapıyordu, şimdi ise tam tersi.

- Öyle de denebilir  (guluyor).

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

T ÜRK MODELLER SANKİ BİRAZ İŞİN KOLAYINA KAÇIYOR GİBİ

Bu i şte başarılı olmanın sırrı ne? Turk modellerin bu başarıyı yakalayamamasının sebebini size sorsam ne yanıt verirsiniz?

- İster Hollanda, daha doğrusu Avrupa'da olsun, ister Amerika'da, show business dunyasında kariyer yapmak için gerçekten çok çalışmak gerekiyor.

Basamakları acele etmeden, sağlam adımlarla çıkmak da şart. Bu elbette zaman alıyor. Turkiye'de unlu olmak daha kolay gibi bir algı var.

Siz mesle ğinizin zorluklarına nasıl katlanıyorsunuz?

- Bizler zorluklara çok kuçuk yaşlardan itibaren alıştırıldık. Beklentilere cevap vermek durumundayız.

Çok basit bir ornek vereyim; Hollandalı modeller her randevuya, her işe vaktinde giderler, asla geç kalmazlar.

Çunku bu disipline kuçuk yaşlardan itibaren alıştırılıyoruz.

Çok unlu olsanız da bu kurallar, bu disiplin ve insanların sizden beklentisi değişmiyor.

T urk meslektaşlarınızda durum farklı mı diyorsunuz?

- Turkiye'de unluler bir diva gibi hareket edebilirler ancak Hollanda bunu kaldırmaz, tolore etmez.

Burada herkes eşit. Yani ne kadar unlu olursanız olun diva gibi davranamazsınız.

Ç OCUKLARIMI NEW YORK'TA  B ÜYÜTMEK İSTEMEDİM

◊ Art ık tamamen Hollanda'da mısınız?- Tamamen diyemeyiz. İş için çok sık Amerika'ya gidiyorum. Ancak çocuklarımı New York gibi buyuk bir şehirde buyutmek istemiyorum. Bu yuzden onlar artık Hollanda'da.

◊ Fedakar bir annesiniz...

- Fedakarlık değil bu aslında. Daha çok ailemle zaman geçirmek istiyorum artık. Yemek yapayım, kuzenlerle, yeğenlerle bir masada toplanalım... Çocuklarım buyukanne ve dedeleriyle vakit geçirsin... İsteğim bu olduğu için de asıl yerleşik olduğumuz yer Hollanda. Ama tabii ben ve eşim (Sunnery James) işlerimiz nedeniyle çok sık seyahat ediyor, çok sık yurtdışına gidiyoruz.


◊ E şiniz de çok unlu bir DJ çunku. Temposu sizinle yarışıyor.

- (Guluyor) Evet, her hafta dunyanın farklı bir yerinde performansları oluyor. Miami, Ibiza geziyor.


BEN İM ÖNCELİĞİM AİLEM

◊ Mutlu evlili ğin sırrı ne?- İnanın eşimle de bunu sık sık konuşuyoruz.

◊ Ortak karar ınız peki?

- İkimiz de iş dışında kalan zamanlarda evde ailemizle olmayı seviyoruz. Birlikte zaman geçirmek hoşumuza gidiyor. Açıkçası benim onceliğim ailem. Anneliği işimden ve kariyerimden daha çok sevdim. Ailemin onemli gunlerini kaçırmak istemiyorum.

◊ Bu sizin i çin kısıtlayıcı olmuyor mu? İş anlamında yani...

- Elbette bunun birtakım zorlukları oluyor. Bazen çok guzel bir teklifi reddetmek zorunda kalabiliyorum mesela.

◊ Bunun hukuki yapt ırımları yok mu? Ajans sizi zorlamaya kalkmıyor mu?

- Hayır, çunku iş anlaşması yaparken onceliklerimi açık açık belirtiyorum. Kimseye surpriz yaşatmıyorum.

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

3 G ÜNLÜK İŞTEN DÖNÜŞTE TAM ZAMANLI ANNE OLUYORUM

◊ Çok yoğun bir tempoya girdiğinizde, çocuklarınızı ihmal ettiğiniz duygusuna kapılıyor musunuz?- Birkaç gun evden uzaklaştığımda, mesela 3 gunun ardından eve donduğumde, tam zamanlı anne oluyorum. Ve bundan muthiş keyif alıyorum.

◊ Evde nas ıl zaman geçiriyorsunuz? Neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

- Yemek yapmayı çok seviyorum. Özellikle boş gunlerimde yemek yapmakla kalmıyorum, markete gidip yapacağım yemek için gerekli malzemeleri de alıyorum. Eşimle koltuğa uzanıp film izlemek de ayrı keyif.

BODRUM VE İSTANBUL'U ÇOK SEVİYORUM BU YAZ ORALARDA KARŞILAŞABİLİRİZ

Yaz tatili planlar ı yapıldı mı?

- İlk plan çocuklarımızla doya doya vakit geçirebilmek... Eşim yazın daha yoğun çalışıyor. Ben de onunla Ibiza'da oluyorum çoğu zaman.

T um yaz Ibiza'da mı geçecek?

- Hayır, bu yaz Turkiye'ye gelmek gibi de bir planım var. Bodrum'u çok seviyorum. Sık sık geliyorum zaten. Bu yaz Bodrum veya İstanbul'da karşılaşabiliriz, şaşırmayın.

İ stanbul da tatil rotasına eklenebilir yani...

- Neden olmasın, İstanbul'u da çok seviyorum. Özellikle Boğaz. İnanılmaz guzel.

B İZİM EVDE PLASTİK PİPET KULLANILMAZ

Nefis bir kariyer, çok guzel bir aile... Hayal edecek başka ne kalmış olabilir sizin için?

- Dunyayı guzelleştirmek, bunun için elimden geleni yapmak. O yuzden mumkun olduğunca sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum.

Evet, onu biliyorum. Plasti ğe savaş açtığınızı okumuştum mesela...

- Plastik kullanımının durdurulması için elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum.

Eskiden beri çevre konusunda bu kadar duyarlı mıydınız?

- Evet. Çok kuçuk yaşlarda doğal yaşamın onemini kavradım. Her şey ailede başlıyor. Annem beni boyle yetiştirdi. O da asla plastik kullanmaz, su tuketimine çok dikkat ederdi. Su israfının tehlikelerini de bilerek buyudum.

Ve bu duyarl ılık şimdi de sizden çocuklarınıza mı geçiyor?

- Bunun için uğraşıyorum. Su ve elektrik israfının çok kotu olduğunu anlatıyorum. Plastiğin doğaya verdiği zararı, aslında hiç kullanılmaması gerektiğini oğretiyorum. Geri donuşumun oneminden bahsediyorum. Bu farkındalığı tum dunyanın edinmesi gerek aslında. Bir an once... Buradan bir mesaj da vereyim yeri gelmişken; lutfen plastik poşet kullanmayın. Mesela ben alışverişe giderken yanımda bez çanta bulunduruyorum. Çocuklarım da asla plastik pipet kullanmaz. Onun yerine yıkanabilir pipetler kullanıyoruz ailece. Sadece plastik pipet kullanımı bitse bile dunyada çok şey değişir. Bunu başarabilmek için de beatplasticpollution hashtag'iyle farkındalık yaratmaya çalışıyorum.

_Ç ocukluğumdan beri organik besleniyorum. __

Bu y uzden okulda arkadaşlarım benimle alay ederdi hatta.

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

_

YA ŞADIĞIM YER DOĞAYLA  İ Ç İÇE OLMAK ZORUNDA

◊ Neredeyse t um dunya size hayran, sizin etkilendiğiniz kimse var mı?- Guzel soru (guluyor)... Elbette var, başta kendi annem... Bir de Oprah Winfrey'in kendisinden ve yaptıklarından çok etkileniyorum.


◊ Hayatta sizi neler besler? T ukendiğinizde, yorulduğunuzda nelerden enerji alırsınız?

- Annem ve eşimden. Ve tabii arkadaşlarımdan. Doğa da beni besler.

Yaşadığım yer mutlaka doğayla iç içe olmak zorunda, aksini duşunemiyorum bile.

İ LK ORGANİK ÇİFTLİĞİ KURAN KİŞİ BENİM DEDEMDİ

◊ Do ğal beslenme konusunda da aynı hassasiyeti gosteriyor musunuz?- Elbette. Dedem ilk organik çiftliği kuran kişiydi. Ben çocukluğumdan beri organik besleniyorum. Bu yuzden okulda arkadaşlarım benimle alay ederdi hatta. Neyse ki artık doğal beslenmenin onemiyle ilgili tum dunyada farkındalık giderek artıyor. Anne ve babalar çocuklarına şekerli ve katkı maddeli, ambalajlı yiyecekler vermeseler, sağlıklı beslenme konusunda çok daha hızlı yol alınabilir.


◊ Aile vermese bile o katk ılı gıdaları çocuklar dışarıda goruyor?

- Doğru. Okullarda mesela. Bir çocuk diğerinin elinde gorup ozeniyor. Bu tehlikeye karşı topluca onlem alınmalı. Ben bazen çocuğuma yedireceğim yemeği Instagram'da paylaşınca insanlar eleştiriyor.


◊ Anlamad ım, o niye?

- Pizza, hamburger gibi lezzetli şeyler yedirmiyorum onlara diye (guluyor). Anlatamıyorum ki... Nasıl ki çocuğa alkol vermiyorsak, o şekerli ve katkı maddeli şeyleri, o zehirleri de yedirmemeliyiz.

**

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

Ç OK GEREKLİ OLMADIKÇA ARABAYA  B İNMEM, HER YERE BİSİKLETLE GİDERİM**

◊ Evde herkes sizin yeme d uzeninize uyuyor mu?- Eşim de benim gibi, ikimiz de yediğimiz her şeye dikkat ederiz. Sağlıklı ve dengeli besleniriz. Ve mutlaka sporumuzu yaparız. Ben yıllardır duzenli spor yapıyorum.

◊ Mesleki gereklilik herhalde...

- Yoo, zorunluluktan değil, spor yapmayı çok seviyorum. Hareket iyidir. Çok gerekli olmadıkça arabaya bile binmem ben. Her yere bisikletle giderim.

ONLAR ŞEKER İSTİYOR BEN HURMA VERİYORUM

◊ E şiniz ve siz iradeli yetişkinlersiniz, tamam. Ya çocuklarınız tatlı diye tutturduğunda ne oluyor?- Çocuklar doğuştan tatlıyı sever, bundan kaçış yok. Ama ben yine de onlara şeker vermedim. Onun yerine hurma veriyorum. Hem tatlı hem de sağlıklı.

◊ Sa ğlıklı, fit ve mutlu bir Victoria's Secret meleğinden beslenme tuyoları istiyorum o halde...

- Benim tavsiyem, şekerden ve tum işlenmiş gıdalardan uzak durun. Çunku onları tukettikçe hem kendinizi daha yorgun hisseder hem de yedikçe yemek istersiniz. Surekli yorgunluk ve surekli yeme isteği şeklinde bir kısır dongudur bu. O tuzağa duşmeyin.

Bodrum ve İstanbulu çok seviyorum bu yaz oralarda
karşılaşabiliriz

Ç OCUKLARIMI FİLLERİN OLMADIĞI BİR DÜNYADA BÜYÜTMEK İSTEMİYORUM

Plasti ğe savaş açmanın yanında başka hangi sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorsunuz?

- Afrika fillerinin fil dişi vahşetinden kurtarılmasını amaçlayan onemli bir girişim var. 2016'da duzenlenen New York Moda Haftası'nda bu konuda onemli bir farkındalık yaratıldı. Ben de "Elephant Crisis Fund"un yuzu oldum. Ayrıca "knotonmyplanet" hashtag'i ile farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Benim bir misyonum var; çocuklarımı fillerin olmadığı bir dunyada buyutmek istemiyorum. Fil dişi için fillerin oldurulmesini engellemek adına elimden ne gelirse yapıyorum, bu konuda her projeye de açığım. Bu amaçla defalarca Afrika'ya gittim. Joan Smalls, Miranda Kerr, Cara Delevingne, Adriana Lima, Robin Wright, Pearl Jam, Adrien Brody, Christy Turlington, Linda Evangelista ve Naomi Campbell gibi birçok kişi de bu yolda bana destek oldu. Daha oncesinde ise 10 yıl boyunca "Dance4Life" elçisi olarak dunyanın birçok ulkesine gittim. Gençlere yonelik bir projeydi ve amacım AIDS'e karşı bir farkındalık oluşturmaktı.

Fil di şi için fillerin oldurulmesini engellemek adına elimden ne gelirse yapıyorum. __Bu konuda her projeye de a çığım.

SON 24 SAATTE YA ŞANANLAR