Özet (TL;DR) @ 2018-08-16T15:20:08.000Z: Almanya'da ilk elektrikli araç 130 yıl önce üretildi. Fakat aradan geçen 130 yıla rağmen Almanya, elektrikli araç pillerinde sorun yaşamaya devam ediyor.



Yaklaşık 130 yıl once Alman mucit Andreas Flocken , Bavyera'daki kuçuk bir kasaba olan Coburg'da dikkat çeken bir prototip uzerinde çalışıyordu. Flocken, dunyanın ilk elektrikli otomobili olarak nitelendirilen bir araç inşa etmek uzereydi. Bu araç, çoğunlukla ahşap kullanılarak uretildi ve 900 kilo ağırlığındaki bir taşıma arabası gibi tasarlandı. Saatte, maksimum dokuz mil hızla ilerleyebiliyordu.

Daha sonra 1888'de Andreas Flocken, yeni icat ettiği elektrikli araç ile ilk test suruşune başladı ve başarılı oldu. Araç, iki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra, Coburg'un 16 mil doğusundaki Redwitz koyune gitmek uzereyken bir anda durdu. Aracın akusu surekli olarak su gucu ile şarj edilmiş olsa da bundan sonra bir daha çalışmadı.

Andreas Flocken tarafından uretilen elektrikli araç

130 yıllık sorun devam ediyor

Aradan geçen 130 yıla rağmen Almanya, elektrikli araç pillerinde sorun yaşamaya devam ediyor.

Bu yılın ilerleyen donemlerinde Audi, Tesla'nın performansına ve menziline ayak uydurabilecek bir elektrikli araç satmayı planlıyor. Mercedes, Volkswagen ve BMW ise ozellikle luks otomobiller soz konusu olduğunda teknolojik liderliği yeniden kazanmak isteyecekleri için bu hamleleri takip edecektir diyebiliriz. Ancak bu firmalar bile batarya soz konusu olduğunda Çin, Kore veya Japonya'ya bağlı olmaya devam ediyorlar. Gorulduğu gibi Almanya'nın otomotiv endustrisi, son derece ihtiyaç duyulan bileşenleri 130 yıl sonra bile inşa edemiyor.

2015 yılına kadar Daimler, Saksonya eyaleti Kamenz'de bir pil hucresi fabrikası işletti. Orijinal plan, diğer Alman otomobil ureticilerini ortak olarak kazanmaktı. Birlikte, işlerini karlı hale getirecek kadar buyuk miktarlarda uretebilirlerdi ama bu işe yaramadı. Üretim miktarları duşuk kaldı, maliyetler yuksek kaldı ve 2014'un sonunda Daimler fabrikayı kapatacağını açıkladı. Üstelik bundan sonra, Angela Merkel'in gerginleşmesi dışında birkaç yıl boyunca pek bir gelişme yaşanmadı.

Tedarikçiler Avrupa'daki şirketler olmadığı için Alman başbakanının ve hukumetinin, ulkenin en onemli endustrisinin kalıcı olarak yabancı tedarikçilere bağımlı olmasından korktuğunu soylemek mumkun. Çunku Almanya daha once kamu ihalelerinin verilmesi soz konusu olduğunda, Çin'in politik hesaplarından kaynaklanan dezavantajları yaşamıştı. Merkel'in Mart 2018'de oluşturduğu yeni hukumeti, konuyu koalisyon anlaşmasına dahil ederek gundemine aldı ama yine de herhangi bir sonuca varılmadı.