Özet (TL;DR) @ 2018-11-12 08:21:58.439209: Altı yıl önce Paris’e taşındı. 19 metrekarelik bir evde Kendine yeni hayat kurdu. Bu süreçte bir evlilik ve ayrılık yaşadı. Sorbonne Üniversitesi’nde eğitim aldı. Dansa ve meditasyona merak sardı.…



 "Nehir nerelerde?" diyenler bilsin ki ben iyiyim, hem de çok iyi...

Uzun zamand ır sizi ne ekranda, ne de beyazperdede goruyorduk. "Nehir'e ne oldu?" diyenlere cevabınız ne?- İnsan aynaya bakarken, orada tırnak içinde bir ekran yuzu gormuyor ki! Sadece bir insanın sıradan yuzunu goruyor; kendi saf suretini. Ben de aynadaki yuzume daha çok vakit ayırdım, elbette kitap okumaya ve yeni deneyimlere de. Geceleri denizde yuzdum, dağları adımladım. Kasabaları geçtim, antik kentlere vardım. Zamanımı kendime ve sevdiklerime ayırdım, arındım. Hayata karşı bakışımı esnetmeye çalıştım; yeni şehirler, yeni insanlar tanıdım, yeni bilgiler oğrendim, yeni bir hayat kurdum. Eh! Bir insan daha ne ister? "Nehir nerelerde?" diyenler bilsin ki ben iyiyim, hem de çok iyi... İnsan, her gun, her oğunde aynı yemeği yiyebilir mi? Bir değişiklik yapma ihtiyacım doğdu, ben de yaptım; hepsi bu.

◊ 2012 'de Paris'e taşınmıştınız. Sebep yaşadığınız bir şeylerden kaçmak mıydı?

- Kesinlikle hayır. İnsan bazen hayatında değişiklik ister. İmkanı varsa da yapar ya da yapmaz. Ben değişimi seçtim. Kendime Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde eğitim alma fırsatı yarattım. Aynı şeyleri yaşadıkça oğrenme sureci duruyor. Eskiden seyyahların vardıkları duraklarda en fazla 40 gun kalmalarının sebebi de bu. Bir dil daha oğrendim, ne guzel oldu.

"Nehir nerelerde" diyenler bilsin ki ben iyiyim, hem de çok
iyi...

◊ İlk senenizde orada 19 metrekare bir evde yaşıyordunuz...

- Paris'te ya da Londra'da olsun; insanlar birkaç metrekarelik, kuçucuk evlerde yaşıyorlar ama dunyayı gezmiş çoğu... Bizde hep buyuk ev merakı var ama o kocaman evin içinde, yalnızca kendi mahallelerinin dedikodularıyla ilgililer. Kocaman kanepe ve koltuk takımları, duvardan duvara halılar, boy boy sehpalar ya da adımın kocaman harflerle gorunmesi değildi benim ilgi alanım. Ben benzersiz ve kendi halinde bir deneyim istedim. Normalde ODTÜ Felsefe Bolumu'ne yuksek lisans başvurusu yapacaktım ama sonra, once yeni bir kultur daha oğrenmek istediğimi hatırlayıp, Paris'te karar kıldım.

Iss ız yerde kendin için evren ol

◊ Orada nas ıl bir hayat kurmuştunuz?
- Mutevazı ve sakin. İnsanların kafasında bir değil, binbir Paris imajı var ama hepsi de genellikle şaşaalı. Ben kendimi o gosteriş budalası şablonların herhangi birine ait hissetmiyorum. İçinde Eyfel Kulesi olmayan bir Paris filmi duşunun. Paris hayatım işte o filme benziyor. Emin olun Paris, alışveriş ya da moda, sahte bir romantik hezeyan ya da makaron dolu sepetler demek değil... "Issız yerde kendin için evren ol" dememişler mi? Paris, tum o kalabalığında ve ustune giydirilmiş imajının arasında, bana korunaklı evrenimi yaratma imkanımı sundu.
◊ Kendinize dair ke şifleriniz oldu mu?- Dans ve meditasyon işini daha ciddiye almaya başladım.

◊ Oradaki evinizi kapatt ınız mı?

- Paris'te dostlarım var. Bu bir evden daha fazlası demek değil mi? Muhim olan bu, şekilsel olan değil. Ev demek, dort duvar demek değildir, yoksa birkaç odadan ibaret bir depresyonum olurdu.

T urker İnanoğlu yaşayan tarihtir
◊ Uzun aradan sonra ekrandas ınız... 'İkizler Memo-Can' dizisinde sizi çeken neydi?- Turker İnanoğlu. Turkiye televizyon ve sinema tarihinin en onemli simalarından biridir. Yaşayan tarihtir. O bana bu işte inanıyor ve bu işte olmamın gerekli olduğunu duşunuyorsa, ben "Hayır Turker Abi, sen yanlış biliyorsun" mu diyeceğim? İkizler projesini de Turker Abi soz konusu olduğu için seve seve kabul ettim.

"Nehir nerelerde" diyenler bilsin ki ben iyiyim, hem de çok
iyi...

◊ Canland ırdığınız karakteri nasıl anlatırsınız?- İkizler Memo-Can birbirinden çok farklı hayat koşullarında buyumuş iki kardeşin ve ailelerinin hikayesi. Ben Memo'nun annesi Melek'i canlandırıyorum. Melek, hayatın zorlu tarafını tecrube etmiş ama asla pes etmeyen ve ayakta duran bir karakter. Annesi, erkek kardeşi ve oğlu Memo ile beraber buyuk geçim sıkıntısı içindeler. Yine de birbirlerine olan sevgileriyle ve mahalledeki dostlarıyla beraber dayanışma içinde mutlu olmanın yolunu buluyorlar.

◊ Partneriniz çocuk oyuncu Emir Berke Zincidi. Bir çocuk oyuncuyla çalışmak nasıl?

- Emir Berke çok akıllı, yaşının çok daha ustunde bir çocuk. Tanıştığımda şaşırdım. Karşımda işini aşkla yapan, profesyonel bir oyuncu duruyordu. Çok iyi dost olduk.

İ yi bir fikrin onunde saçın ne onemi var?
◊ Çok populerken son yıllarda sanki kendi içinize dondunuz. Neydi bu sakinliğin sebebi?- Felsefeyle ilgilendim. Felsefe, yolda olmak demek. İç bakıştır dışa bakış olduğu kadar. Acele edip geç kalmak duygusu ne tahrip edici. Felsefe, insanı o aciliyetin dışında bir yere çıkartıp daha rahat nefes aldırıyor.

◊ T urkiye'ye doner donmez hakkınızda "Nehir Erdoğan bikinisiyle yakalandı" haberleri çıktı...

- Yarın da atkımla, beremle ve eldivenlerimle kartopu savaşı yaparken yakalayacaklarsa, "Bu işler boyle yuruyormuş demek ki birileri için" der, guler geçerim. Bunun bir haber değeri olduğunu da duşunmem.
◊ Magazine al ıştınız mı yoksa hala uzulup takabiliyor musunuz magazine konu olunca? - Sorun magazine konu olmak değil. Yapılan haberde adil bir dil kullanımı. İçinde adalet olduğu surece, haber değeri taşıyan bir habere, kim niye uzulsun?

◊ Bir d onem de saçlarınızı kestirdiniz. "Kadınların moralleri bozukken ya da bunalımdaysalar, saçlarıyla oynarlar" klişesi akla gelince oyle bir donemden mi geçtiniz yoksa?

- Hayır. Saç bu, uzatılır, kısaltılır. Kimi zaman renklenir, kimi zaman duz olur, bazen de kıvırcık: En nihayetinde insanlar, kıyafetleriyle karşılanırlar, fikirleriyle uğurlanırlar. İyi bir fikrin onunde saçın ne onemi var?