/Paylas.io

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye meclis üyesi adaylarının tamamının parti üyesi olduğunu, seçim içi...

2019-03-26 06:37:00.026000 | URL | haberci




Özet (TL;DR) @ 2019-03-25T12:44:00.000Z: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye meclis üyesi adaylarının tamamının parti üyesi olduğunu, seçim için savcılıktan sicil kaydı aldıklarını ve YSK tarafından da onaylandıklarını…



CHP lideri Kılıçdaroğlu, Best FM'de 'Ufuk Karcı ile Konuşan Turkiye' programında soruları yanıtladı.

(C) Fotoğraf : Twitter

Kılıçdaroğlu, "İttifak olarak buyuk İstanbul, İzmir mitingi yapacak mısınız?" sorusu uzerine "Onlara gerek yok. Onların yerine sivil toplum orgutleriyle, alt kırılımlarıyla, muhtarlarla bir araya gelerek toplantılar yapıyoruz. O toplantılar mitinglerden daha etkili. O toplantıları da iki bolum halinde yapıyoruz. İlk bolumde ben konuşuyorum, ikinci bolumde onlar sorunlarını, ozel konuları ve sorularını dile getiriyorlar. Onları not alıyoruz. Karşılıklı iletişim kuruyoruz" yanıtını verdi.

Bunun partisi açısından stratejik değişiklik olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının mitinglere gelmediğini, bu yontemle onlarla da bir araya gelerek kendilerini ifade edebildiklerini vurguladı.

' ANKETLER BİZE YOL GÖSTERİYOR AMA…'

Kılıçdaroğlu, "Anketlere guveniyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Anketlerin sonuçları bize şunu verir: Nerelerde kritik bolgeler var, kritik iller, ilçeler nereler, onların uzerine eğilmek lazım. Genel Başkan'ın, bir genel başkan yardımcısının, bir grup başkanvekilinin veya o bolgede sevilen bir milletvekilinin gitmesi, konuşması, halkın nabzını tutması gerekiyor. Bunlara dikkat ediyoruz. Anketler bize boyle bir yol gosteriyor ama ben arkadaşlarıma, 'Kesinlikle ama kesinlikle oy verme gununun akşamına kadar çalışacaksınız, butun sorunlara eğileceksiniz, iletişim içinde olacaksınız. Anket geldi, çok başarılı nasıl olsa biz kazandık diye bir atmosferin içerisine kesinlikle girmeyeceksiniz' diyorum."

Kılıçdaroğlu, başka bir soru uzerine, CHP adaylarının ozel olarak anket çalışmaları yaptırdıklarını, parti olarak Turkiye geneline yansıyan anket çalışmalarından yararlandıklarını anlattı.

' ERDOĞAN, CUMHUR İTTİFAKI'NIN KAYBETTİĞİNİ GÖRÜYOR'

"Anket sonuçlarına guven duyulmadığı" yonundeki soylemin anımsatılması uzerine de Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın kaybettiğini goruyor. Ortaya çıkan anket sonuçlarına guvenmediklerini, manipulasyon yaratıldığını soyluyorlar. Adeta topluma korku gomleği giydirerek kendisine oy verenleri bir arada tutmak istiyor. O nedenle biz Erdoğan'ın boyle bir yol, yontem izlediğini duşunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, vatandaşın gundeminde aş, iş ve yoksulluk bulunurken, Cumhur İttifakı'nın gundeminin bunlardan çok farklı olduğunu savunarak, "Erdoğan dun diyor ki 'Doviz alıp satanları biliyoruz. Hesabını seçimden sonra soracağız.' Niye şimdi sormuyorsun? Varsa birisi, sahtekarlık yapmışsa, doviz uzerine oyun oynamışsa gereğini yap. Berat Bey de diyor ki '2.5 milyon kişiye iş bulacağız ama seçimlerden sonra.' 17 yıldır siz yonetiyorsunuz, 17 yıldır bulamadınız, istihdam yaratamadınız da seçimden sonra mı yaratacaksınız?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, iktidarın artık halka guven vermediğini, tehdit ve şantaj uzerinden siyaset yaptığını ifade etti.

' ÇILGIN PROJE PEŞİNDE DEĞİLİZ'

CHP lideri, "İstanbul'da sorunları nasıl çozeceksiniz?" sorusunu yanıtlarken de adayları Ekrem İmamoğlu'nun çozume yonelik projelerini açıkladığını anımsattı. CHP'nin doğrudan doğruya vatandaşa dokunan projeler hazırladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, çılgın proje peşinde olmadıklarını soyledi.

Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Buyukşehir Belediyesi'nin binlerce donum merayı ıslah ettiğini ve en buyuk kombinalardan birini açtığını belirterek, "(İstanbul'a ihanet ettiler.) Ben soylemiyorum, bunu Beyefendi soyluyor. İhanet edene ne denir? Hain denir. 3 buyuk imparatorluğa başkentlik yapmış bir kente nasıl ihanet edersin? Ekrem Bey ne soyluyor? 'Bu kenti guzelleştireceğim, yeşil alanları olacak. Kentsel donuşumu insana yakışır şekilde, varoşlara surmeden, orada yaratılan rantı onlara vererek yapacağım' diyor. Onlar bunu soyluyorlar mı? Hayır" dedi.

CHP'li buyukşehir belediye başkan adaylarının projelerini kendileri halka anlatırken, Cumhur İttifakı'nın projelerinin adaylar yerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından lanse edildiğini soyleyen Kılıçdaroğlu, "O zaman kendisi buyukşehir belediye başkan adayı olsun. Belediye başkan adayının kimliği ve kişiliği yara alıyor. 'Bu bilmiyor, yonetemez, ben yoneteceğim' demektir." ifadelerini kullandı.

' MANSUR YAVAŞ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI OLACAK'

Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı, Mansur Yavaş için 'Seçim sonrası ne olacağı belli değil.' dedi. Ne olacak, ne olabilir?" sorusunu da şoyle yanıtladı:

DHA

"Ne olacağı çok belli. Mansur Yavaş Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı olacak. Herkesi kucaklayacak, herkese sempatik davranacak, sorunlarına eğilecek. Mansur Yavaş'ın boyle bir ozelliği var. Mansur Yavaş kazanmasın diye her turlu iftira… Bu kadar olmaz, insaf. Kendisine bağlı butun medya gruplarının ortak sesiyle adeta Mansur Yavaş'a savaş açtılar. Mansur Yavaş dik duran birisidir, boyle savaş açtılar diye diz mi çokecek?"

Yavaş'a ilişkin iddiaların sorulması uzerine de Kılıçdaroğlu, "Bunlar defalarca dile getirildi ama ciddi iddialar değil. İddiayı ortaya atan adam zaten ruh hastası, çocuk tacizcisi. Sadece Mansur Yavaş için değil, aynı şeyi Kayseri'de de yapmış. Orada da benzer iddialar var. Ayıp olan bunların ciddiye alınması. Bunları ciddiye almaya gerek yok" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, Yavaş'a yonelik iddialara konu olayın 2016 yılında yaşandığını ancak şimdi seçimin sonucu gorulduğu için gundeme getirildiğini savunarak, "Erdoğan kaybedeceğini goruyor ve kaybetmemek için elinden gelen her turlu çabayı gosteriyor. İftira, karalama bunların başında yer alıyor" dedi.

' YENİKAPI'DA KİM AÇIKLADI PROJELERİ? BİNALİ BEY ORADA YOK MUYDU?'

Program sunucusuna "Siz Erdoğan'dan soz ederken neden 'Sayın Cumhurbaşkanı' diyorsunuz?" sorusunu yonelten Kılıçdaroğlu, "Halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı" yanıtı uzerine de "Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması lazım. Anayasada duruyor o. Partili Cumhurbaşkanı demiyor Anayasa. Tarafsız olacak, TBMM'de yemin etti" ifadelerini kullandı.

Yeni sistemin karmakarışık olduğunu one suren Kılıçdaroğlu, "Bu tek adam rejimidir. Onun içindir ki belediye başkanları projelerini açıklayamıyorlar. 'Ben yetkiliyim, sen kimsin ki?' diyor. Yenikapı'da kim açıkladı projeleri? Binali Bey yok muydu orada?" diye konuştu.

' BİZDE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ, ONLARDA TEK ADAM REJİMİNE KOŞULSUZ İTAAT VAR'

Kılıçdaroğlu, CHP'li adaylarla Cumhur İttifakı'nın adayları arasında fark bulunduğunu savunarak, "Bizde demokrasi kulturu, onlarda tek adam rejimine koşulsuz itaat var" dedi.

"CHP açısından yerel seçimde arzu ettiğiniz sonuç çıkmazsa 1 Nisan sabahı CHP'yi ne bekliyor?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Arzu ettiğimiz sonuç çıkacak. Sonucu meydanlar gosteriyor. Halka guveniyorum. Milletin boğazına kadar gelmiş, perişan vaziyette" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin reklam filmlerini CHP'li belediyelerin yonetimindeki yerlerde çektiğini belirterek, "Bağcılar'da bir yeşil alan bulsunlar da orada çeksinler. Orada yaşayanlar insan değil mi? İnsanların bulunduğu yerde insanca yaşamalarını sağlamak bizim amacımız" şeklinde konuştu.

' KARDEŞİM SENİN İSTİHBARAT ÖRGÜTÜN YOK MU?'

Kılıçdaroğlu, "İddia edildiği gibi sizin bazı belediye meclis uyesi adaylarınızın teror orgutu PKK ile bağlantıları var mı?" sorusunu şoyle yanıtladı:

"Bizim belediye meclis uyesi olarak belirlediğimiz adayların tamamı CHP'li. Bizim uyemiz, yıllardır veya yeni gelmiştir. Sadece MHP'den değil AK Parti'den de bize gelen belediye meclis uyesi, belediye başkanı olanlar var. Bunların her birisi savcılıktan temiz kağıdı almışlardır, YSK bunlar aday olup seçilebilir diye 'evet' demiştir. Kardeşim senin istihbarat orgutun yok mu? Peki bunlar PKK'lı ise niye tutuklamadın? Nasıl olup da bunlara temiz kağıdı verdin? Sormayacak mısınız? İftiranın, haksızlığın, insafsızlığın bu boyutu olur mu? Eğer 'Boyle karalama kampanyasından yola çıkarak oy devşirebilir miyiz?' diye duşunuyorlarsa çok ozur dilerim ama bu milletin aklı, belleği, neyin ne olduğunu gorme gibi bir feraseti var. Mutfakta yangın var, Beyefendi ne ile uğraşıyor? Suçlu ilan ediyor herkesi. Sen hakim misin, savcı mısın?"

' ALBAYRAK BİR ELİ YAĞDA BİR ELİ BALDA, EL BEBEK GÜL BEBEK BÜYÜMÜŞ'

Seçimlere bir hafta kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedefinin farklı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Hiçbir yerden vuramazsın kardeşim. Bunu yapan insanlar, demokrasiyi istemeyen insanlardır" ifadesini kullandı.

Halkın geçim derdinde olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bunların derdi koltuk, vatandaşın derdi bir dilim ekmek. 8 milyona dayandı işsiz. Sarayda oturan zat işsizlik nedir bilir mi? Berat Albayrak bir eli yağda bir eli balda, el bebek gul bebek buyumuştur. Ne anlar işsizlikten, yoksulluktan" dedi.

' EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARIN SORUNU ÇÖZÜLEBİLİR'

Karcı'nın, emeklilik yaşına ilişkin SSK Genel Muduru olduğu donemde, "(Bu devlet bu kadar erken bir yaşta kimseyi emekli edemez, buna gucu yetmez) gibi bir cumle kurdunuz mu?" sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Kurdum. Defalarca kurdum. Ben doğruyu her yerde soylerim. Niye soylemeyeyim" dedi.

Emeklilik yaşının 65'e çıktığını anımsatan Kılıçdaroğlu, dunyada ornekleri olduğunu ve bu ornekler bağlamında sorunun ele alınıp çozulmesi gerektiğini soyledi ve şoyle devam etti:

"Emeklilikte yaşa takılanların sorunu çozulebilir. Üstelik SGK'ya buyuk bir yuk getirmeden çozulebilir. Özel bir duzenleme yaparsınız. Bunu yaptık. Dunyada ornekleri var. Mecliste bu gundeme geldi. En azından oturup tartışalım. Bir yuk geliyorsa yuku nasıl ortadan kaldırabiliriz. Bunun hesabını yapalım ve bu çerçevede olayı gundeme getirelim dedik. Aile yardımları sigortası Turkiye'de uygulanmıyor. Niye uygulanmıyor? 1971 yılında 102 sayılı uluslararası çalışma orgutunun, Sosyal Guvenliğin Asgari Normları Sozleşmesi var. O sigorta dallarından birisi de aile yardımları sigortasıdır. Bir kişi işsiz kaldığında, işsizlik sigortasından en fazla 2 yıl aylık alıyor. Sonra açıkta kalıyor. Peki onun, ailenin yoksulluğunu kim giderecek? Aile yardımları sigortası. Kurulması gereken budur. Bakın biz çozumu de soyluyoruz. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir guçlu sosyal devletten yanayız."

' BEKA SORUNU, TÜRKİYE'NİN ÜRETİMDEN KOPARILMASIDIR'

Kılıçdaroğlu, emeklilik yaşının 65'e çıkarılmasına karşın, sosyal guvenlik açıklarının arttığını çunku iyi yonetilemediğini savundu.

(C) Fotoğraf : İHA

"Siz olsanız nasıl yonetirdiniz?" sorusu uzerine Kılıçdaroğlu, "Uluslararası sosyal guvenlik kurumunun koyduğu butun ilkeleri yasalaştırırım. Guçlu bir sosyal devlet oluştururum. Herkese iş ve aş veririm. İşsizlik niye patladı? Turkiye uretimden koparıldığı için" dedi.

Yunanistan'dan pamuk, buğday ve tutun ithalatına ilişkin rakamları paylaşan Kılıçdaroğlu, "Peki pamuk, buğday, tutun ekenler ne oldu şimdi? İşsiz kaldılar. Buyuk kentlerin varoşlarına gelip hayata tutunmaya çalıştılar. Eğer bir beka sorunu varsa bu ulkede, o da Turkiye'nin uretimden koparılmasıdır" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, konuşmalarında beka sorununu vurgulamasının anımsatılması uzerine Kılıçdaroğlu, "Beka sorunu konusunda herkesin konuşmaya hakkı var, Bahçeli'nin hakkı yoktur. Tank Palet Fabrikası Katar ordusuna satılırken donup Erdoğan'a şunu soylemesi lazım: Dunyanın en onemli 5 fabrikasından biri. TSK'ya ait olan bir Tank Palet Fabrikası, Katar ordusuna peşkeş çekilirse MHP Genel Başkanı bunun karşısında sessiz durur mu?" diye sordu.

' BİR DEVLET, BİR ORDUYA BÖYLE PEŞKEŞ ÇEKİLİR'

(C) AA /

Silah fabrikasının bir devletin namusu ve onuru olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sozlerini şoyle surdurdu:

"Fırtına obuslerinin yapıldığı fabrikadır. Devletin butun sırları orada. O fabrikada çalışan butun işçiler gidip dilekçe verdiler. 'Biz bu fabrikada çalışmak istemiyoruz bizi başka yerlere gonderin oralarda çalışacağız' dediler. Neden diye sorulduğunda ise şu cevabı veriyorlar: 'Burada devletin en onemli sırları var. Bu silahlar kolay uretilmiyor, burada onemli bilgiler var. Biz bu sırların, bilgilerin yabancı bir ordunun eline geçtiği bir ortamda çalışma istemiyoruz.' O işçiler Ankara'da miting yapmak istedi. Guvenlik nedeniyle izin verilmedi. Yasaklamadaki amaç ise bu olayı kimse duymasın, bilmesin. Daha onemli bir şey, kaça sattılar kimse bilmiyor. İhale ne zaman yapıldı? Bilmiyoruz, belli değil. Bir devlet, bir orduya boyle peşkeş çekilir. Beka sorunu ise işte budur beka sorunu."

' EN DÜŞÜK UÇAĞI SATSA 150 MİLYON DOLAR'

Konunun siyasetin gundemine oturmamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bu ulkenin Milli Kurtuluş Savaşı sırasında urettiği silahlar, yaptığı fabrikalar, şimdi her şeyi ile birilerine peşkeş çekiliyor. Niye Katar ordusuna verdik diye ısrar edince şunu soyluyor: 'Bunun modernize edilmesi için 50 milyon dolar para bulmamız lazımdı o para yok o yuzden.' Senin 9-10 tane uçağın var. En duşuk uçağı satsa 150 milyon dolar. 50 milyon dolara fabrikayı yenilersin, 100 milyon dolara da ne yaparsan yap. Bu bile yapılmıyor. Ya sen Suriyelilere 35 milyar dolar buldun. '50 milyon dolar bulamadım, Katarlılara satıyorum.' Hayır efendim, Katar sana uçak verdi. O uçağın karşılığında da gittin fabrikayı peşkeş çektin. Bir uçak karşılığında devasa bir fabrika peşkeş çekilir mi?" goruşunu savundu.

' TÜRKİYE SÜRATLE ESAD YÖNETİMİYLE İLİŞKİYE GEÇMELİ'

Turkiye'de bulunan Suriyelilerin durumuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Suriye konusunda Turkiye'nin, suratle Esad yonetimiyle ilişkiye geçmesi lazım" ifadesini kullandı.

(C) AA /

Avrupa'ya gittiği zaman, Avrupa Birliği'nden (AB) kendisine "Suriye sorunu nasıl çozulur" diye sorulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Önce onları suçladım. Suriye'nin bu noktaya gelmesinde sizin buyuk sorumluluğunuz vardır dedim. Suriye'de iç savaş başlarken, insanlar birbirinin oldururken sesinizi çıkarmadınız. Ne zaman multeciler sizin topraklara geldiler, 'vay nereden çıktı bunlar' diye kıyamet koptu" dedi.

Suriye'de iç savaşın suratle bitmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Turkiye'nin Esad yonetimi ile ilişki kurması ve Suriye'nin yeniden onarılması lazım. Bu onarım için de en buyuk paranın AB'den sağlanması lazım. Elinizi cebinize atacaksınız dedim. Suriyelilerin yolunu, koprusunu, okulunu, parkını, hastanesini yapacaksınız. Sonra Suriyelilere, 'Bak evin var. Ev, park, kopru, yol, hastane her şeyini yaptık. Buyur kardeşim kendi ulkene git' diyeceğiz. Ona rağmen yuzde 100'u gitmez ama en azından yuzde 90'ını gonderirsek başarılı olmuş oluruz."

' ERDOĞAN MEŞRU BİR CUMHURBAŞKANI DEĞİL'

CHP'nin seçimlerde arzu ettiği tablo oluşması durumunda 31 Mart akşamı ya da 1 Nisan gunu erken seçim talebinde bulunup bulunmayacağına ilişkin bir soru uzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır. Biz yerel seçim yapıyoruz." yanıtını verdi.

"Boyle bir meşruiyet tartışması içerisine girer misiniz?" sorusu uzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır. Erdoğan, meşru bir cumhurbaşkanı değil zaten. Bunu defalarca soyledik. Çunku, referandum sureci meşru bir sureç değildi. Butun dunya bunu biliyor. Bugun de seçimlere giriyoruz. Medyanın yuzde 90'ını tek başına kontrol ediyor. Gunun 24 saati konuşuyor. Butun televizyonlar onu veriyor. Biz de arada bir fırsat bulursak derdimizi anlatacak bir mecra buluyoruz. Neyin ne olduğu belli değil. Biz reklam veriyoruz korkudan yayınlamıyorlar ama butun bunları aşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

' EYT'LİLER VE 3600 EK GÖSTERGE TALEBİNDE BULUNANLAR CUMHUR İTTİFAKI'NA OY VERMEMELİ'

3600 ek gosterge konusunda polis, oğretmen, sağlık çalışanı ve din gorevlilerine sozler verildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, sozlerini şoyle tamamladı:

"Hiçbirisini yapmadılar ama biz bunun takipçisi olacağız. Bu konuda verdiğimiz kanun teklifi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Emeklilikte yaşa takılanlar ve 3600 ek gosterge talebinde bulunanların hiçbiri gidip Cumhur İttifakı lehine oy kullanmaması lazım. Sizleri kandırdılar. Sizleri kandırana oy veriyorsanız, kandırılmayı o zaman hak ediyorsunuz demektir. Niye kandırılıyorsunuz? Siz bir hak talebinde bulundunuz ve bunun gerçekleşmesini istiyorsunuz. Muhalefet oneriyor, iktidardakiler reddediyor. Niçin soz verdiler? Oy almak için. Oy aldıktan sonra onları alıyorlar doğrudan sepete atıyorlar."


Devamını oku