[Koronavirüs](https://www.hurriyet.com.tr/corona-virusu/) salgınıyla birlikte
bağışıklık sistemimizin virüs gibi yabancı maddelere karşı var gücüyle savaşan
yapısını herkes öğrendi. Ve bu nedenle onu çok seviyor ve güçlendirmek için
çabalıyoruz. Ancak bağışıklık sistemimiz her zaman zararlı maddeleri ‘yabancı’
olarak kodlamayabiliyor. Bazılarımızın bağışıklık sistemi baharla etrafa
saçılan polenleri de yabancı madde olarak kodluyor ve ona karşı çeşitli
yanıtlar oluşturuyor. Halk arasında ‘bahar alerjisi’ veya ‘saman nezlesi’
olarak bilinen, tıbbi olarak da ‘mevsimsel alerjik rinit’ olarak geçen bu
sorun bu kişiler için baharı zor kılıyor. Alerjisi olanlar yılın bu en keyifli
mevsiminde hapşırma, burun tıkanıklığı, gözde, kulakta ve damakta kaşıntılarla
boğuşuyor.
Ama iyi [haber](http://www.hurriyet.com.tr/) şu; vücudumuzun doğanın bir
parçası olan polenlere karşı verdiği bu tepkileri yine doğanın sunduğu
mucizeleri kullanarak hafifletmek mümkün.
**BURUN TIKANIKLIĞINA KARŞI**
Bitkilerin uçucu yağlarından oldukça etkili sonuçlar alınabiliyor. Nane,
nioli, selvi ve ökaliptus yağlarını eşit oranda karıştırıp roll-on başlıklı
bir şişeye koyabilirsiniz. Burun kenarlarına sürdüğünüz bu karışım, etkili bir
burun açıcıdır. Sadece bahar alerjisi olanlar değil, sık sık burun tıkanıklığı
sorunu yaşayan ve sentetik burun açıcılara bağımlı hale gelmek istemeyenlerin
bu [doğal](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/dogal) formülü bir kenara not
etmelerini tavsiye ederim. Bu karışımı hava yayıcıyla bulunduğunuz ortama da
yayabilirsiniz. İçeriğindeki uçucu yağların mikrop kırıcı özelliği de olduğu
için karışım, ortamdan virüs ve bakterilerin uzaklaştırılması konusunda da
destek olur. Bu karışıma diğer yağlarla eşit oranda lavanta yağı da
ekleyebilirsiniz. Ancak lavanta yağı alerjik kişilerde nefes darlığına yol
açabiliyor. Bu olumsuz etkiyle karşılaşmamak için eczaneden ‘keton içermeyen’
lavanta yağı istemenizi öneririm.
_Karışımda nane yağı da olsun._
**KAŞINTILARA KARŞI**
[Alerji](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/alerji) sonucu cildinde
kaşıntılar olan kişiler 100 mililitre lavanta hidrolatına 10-20 damla lavanta
yağı damlatarak bir karışım hazırlayabilir. Bu karışım deride kaşıntı olan
alanlara sürülebilir. Kaşıntısı olanların yararlanabileceği doğal bir kür daha
var: 1 [yemek](https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/yemek-tarifleri/) kaşığı
Hindistan cevizi yağına 5 damla limon yağı koyarak hazırlayabileceğiniz bu
karışımdan günde bir kaşık -sınırlı bir süre, aç karna- içebilirsiniz.
Kullanacağınız yağların kalitesi göreceğiniz faydayı doğrudan etkileyeceğinden
bu yağları eczaneden temin etmeniz önemli. Çünkü yağlar çok saflaştırıldığında
veya etkili bileşenleri yeterli oranda içermediğinde beklenen etki de
görülemiyor.
_Lavanta yağı kaşıntı için etkili._
**HEM ANTİALERJİK HEM ANTİVİRAL**
**Kuersetin**
Limon, portakal gibi turunçgillerde bulunan ‘flavonoid’lerin de antialerjik
özellikleri ortaya kondu. ‘Flavonoid’lerden özellikle ‘kuersetin’ alerjik
kişilerin iyi sonuçlar alabildiği bir gıda takviyesi. ‘Kuersetin’ etkisini
bağışıklık sistemini düzenlemesi ve dengeli çalışmasına katkı sağlamasıyla
ortaya koyuyor. Üstelik sadece antialerjik etkisi değil, antiviral etkisini
gösteren bilimsel çalışmalar da var. Bu nedenle koronavirüs salgınında da
oldukça popüler bir gıda desteği halini aldı. Eczanelerde belirli markaların
‘kuersetin’i ne yazık ki artık bulunamıyor. Gıdalardan aldığımız miktarlar
bahsettiğimiz etkiler için yeterli olmasa da takviyeyi bulamayanlar için;
soğan ve brokoli gibi sebzelerle elma ve üzüm gibi meyvelerin ‘kuersetin’
kaynakları olduğunu hatırlatmakta yarar var. ‘Kuersetin’in yanı sıra C
vitamininin de antialerjik etki gösterdiğini gösteren çalışmalar mevcut.
**BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DE DESTEKLİYOR**
**Çörekotu**
Çörekotu da bilimsel araştırmalarla etkisi ortaya konan bir doğal destek.
Çörekotu tohumu veya yağının iltihap ve bağışıklık sisteminde rol oynayan
sinyal moleküllerini düzenleyerek alerji karşıtı etki gösterebileceği üzerinde
duruluyor. Piyasada çörekotu tohumunun toz haliyle karşılaşmanız mümkün. Ancak
bu etkisizdir. Çünkü bitkiler tohum kabukları içindeki besleyici öğeleri
korumak için sert bir dokuya sahiptir. Tohum zarfı kırıldığında bu besleyici
öğeler havanın da etkisiyle oksitlenir ve şifa etkisi kaybolur. Bu nedenle
çörekotunun toz edilmiş tohumunu almak yerine tohumu kullanmadan hemen önce
toz haline getirmenizi öneririm. Güvenilir markaların soğuk sıkım çörekotu
yağını da kullanabilirsiniz. Çörekotu yağının antialerjik etkisi olduğu gibi
bağışıklık sistemini destekleyici etkisi de var. Bu nedenle son dönemin bir
diğer popüler ürünü de çörekotu yağı oldu. Ancak gıda takviyesi alırken
popülaritesine göre değil, ihtiyacınıza göre kullanın. Bunun için de lütfen
eczacınıza ve doktorunuza danışın. Benim önerim de belirtitğim gibi çörekotu
tohumunu kullanmadan önce toz haline getirerek ya da güvenilir firmalara ait,
kapsül içinde sunulan soğuk sıkım çörekotu yağının kullanılması.
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**