Özet: 🔹Beni gercek boyutlarımda görmüş müydünüz?

Michelangelo’nun Davut heykeli öylesine etkileyici bir sanat eseriydi ki, Freud karşısında bayılmıştı. Biz buna Stendhal Sendromu diyoruz.

Michelangelo çok farklı bir deha olmakla beraber dindar bir karaktere sahipti. Heykelciliğinin büyük bir kısmını, neredeyse tüm çalışma stili, ruhun bedenden ayrılma, tinin maddenin sınırlarından kaçma metaforu üzerine inşa etmişti. Bir sanatkar olarak asıl amacının daima taşın içine tanrı tarafından yerleştirilmiş ve adeta oraya sıkışmış sanat eserini dışarıya çıkarmak olduğuna inandı. Bunun için Carrara’daki mermer ocaklarından en nadide parçaları seçer günlerce bazen aylarca tokmakla çalışarak içlerindeki ruhu kurtarırdı. O tanrının iradesinin mermerin içine hapsolduğunu düşünüyor ve fazlalıkları oyarak tanrının sözünü dışarıya çıkarıyordu.

Tüm bu yöntemi diğer sanatçılardan farklıydı. O bir mermere baktığında içerisine hapsolmuş kutsallığı görüyordu. Sanki Mimir’in her şeyi bilen ve gören gözlerine sahipti. Diğer sanatçılar mermeri oymadan önce figürlerin alçıdan modellerini yapar ve üzerlerinde çalışırdı. Michelangelo’ysa bunu mermeri ilk gördüğü anda yapmış oluyordu.

İşte Michelangelo’nun Davut Heykeli😍

Herkese güzel heykeller ve sanat eserleri dilerim🏛🤍