Özet: Bilgisel📌 Türk Mitolojisi’nde ve Eski Türklerde Geyik

Göktürk türeyiş efsanesinde dişi bir kurt, bir çocukla birlikte mağaraya giriyor ve orada yaşıyor. Dede Korkut kitabında da Beyrek, geyik kovalayarak nişanlısının otağına gidiyor. Mevlid kitaplarının sonralarına doğru Muhammed Hanefî de mağaradan girip, büyük çayırlıkta sevgilisi Mine hatuna kavuşuyor. Farsça geyik kitapları da, Safevi-Türk idaresinden sonra yazıldığı tespit edilmiştir. Kuzey Türk destanlarında da geyik olgusunu görürüz.

“Han-Alp göklere çıkan Kan-Mergen adlı bir kahramanı atamaya gidiyordu. Gökte bir yol görünüyor ve Han-Mergen’i bu yolda atını bir geyiğin peşinden giderken görüyor. Geyik, yedi tanrının yarattığı Bakır dağa çıkıyor. Karaman, kamçısıyla geyige vurmak istediği anda dağ yarılıyor ve geyik dağın içine giriyor. Dağın yarığından içeri giren kahraman geyiği bir çadırın önünde yatarken görüyor var çadırdan bir ak sakallı çıkıyor “Benim adım Bakır Alp, bu dağ benimdir. Seni bana getirsin diye geyiği ben gönderdim” diyor. Bakır dağ efsanesinin Türk Mitolojisinde özel bir yeri vardır. Yerin altında dokuz deniz bulunur. Hepsi bir noktada birleşirler. Bu dokuz denizin birleştiği yerdeyse yeryüzüne kadar yükselen bakır bir dağ bulunur. İşte efsanede Türk kahramanı bu dağı bulmuştur.

Göktürk Mitolojisinde dişi kurt, Türk çocuğunu alarak yukarıda anlattığımız benzer bir yarıktan yani mağaradan içeriye girerek türeyiş destanını başlatmıştı. Çin’in Şimal Komşuları adlı Eberhard’ın çevirisinde Göktürkler’in atalarından birisinin dişi bir deniz ruhuyla ilişkisinin olduğunu Çin kaynakları aktarıyor. Bir gün avcılardan biri bir ak geyik öldürür bu geyik suretine bürünmüş bir deniz ruhudur yani yer-su tanrıçasıdır. Bundan sonra her insan kurban bu avcı kabilesinden seçilir. Çünkü deniz ruhunun sevgilisi Türk Hakanı böyle buyuruyor.
DEVAMI YORUMLARDA…⬇️⬇️