Özet: Dinimizin gerekli gördüğü şekilde yaşamak ve davranmak için Allah (cc) Kuran-ı Kerim’i indirmiştir. Tüm ibadet ve amellerimiz Kuran – ı Kerim’e göre olmalıdır. Ancak bazen dinimizle ilgili herhangi…

Dinimizin gerekli gorduğu şekilde yaşamak ve davranmak için Allah (cc) Kuran-ı Kerim'i indirmiştir. Tum ibadet ve amellerimiz Kuran - ı Kerim'e gore olmalıdır. Ancak bazen dinimizle ilgili herhangi bir sorunun cevabını Kuran'da bile bulamayız ya da yorumlayamayız. İşte bu noktada hadis ve sunnetlere başvururuz.

Ayet, hadis ve sunnetlerin farklı kesimlerce yorumlanmasıyla ortaya çıkan goruş ayrılıkları ise mezhepleri oluşturmuştur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki mezhepler asla bir dinmiş gibi gorulmemeli, gosterilmemelidir. Mezhep kurucuları ise din koruyucuları veya tebliğcisi değildir. Mezhepler için " İ slam dininin anlaşılma, yorumlanma hatta bir çeşit duşunce ekolleridir." ifadesi kullanılmıştır. Esas olarak din Allah'a net bir şekilde inanmayı ve tapmayı gerektirir. Ancak bu inanç ve ibadetin de bir sistemi, kuralları olmalıdır.

Mevlid-i Şerif Nedir? Nasıl Okunur, Ne Zaman, Kim Tarafından Yazılmıştır?

Az once de belirttiğimiz gibi Kuran - ı Kerim'de dinimizle ilgili bilmemiz gereken her şey yazılmıştır. Ancak normal vasıflarda bir Musluman burada yazan her ayeti anlayıp yorumlayamayabilir. Daha doğrusu din alimleri bu ifadeyi kullanmaktadırlar. Mezheplerin çıkış noktası olan burada ise m uctehidlik sıfatına erişmiş kişiler bu gorevi ustlenmişlerdir. İslam dininde hiçbir ayrılık olmadığını, hangi yoldan gidersek gidelim var ış noktamızın sadece Allah olduğunu hatırlatarak, mezhepler konusunu açıklamaya çalışalım.

Mezhep Nedir?

Mezhep Nedir?Mezhebin kelime anlamı izlemek, gidilen yol, benimsenen g oruş demektir. Dini anlamda ise muctehid bir İslam aliminin kapalı veya kesin olmayan ayet ve hadisleri İslam'a ters duşmeyecek şekilde yorumlaması ve çozum getirmesi demektir. Başka bir ifadeyle, bir dinin farklı goruş ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biridir. Muctehid ise bir konu hakkında tum delilleri inceleyerek hukum çıkartan din adamlarına denir.

Mezhepler Kaça Ayrılır?

Birçok dinde mezhepler vardır. İslam dininde ise mezhepler F ıkhi ve İtikadi olmak uzere 2 ana gruba ayrılır. Genel olarak en çok duyduğumuz ve dort ana mezhep olarak bildiğimiz;  hanefi, maliki, şafi ve hambeli mezhepleri fıkhi mezhep başlığı altında yer almaktadır.

Fıkhi Mezhepler

İslam dininde ibadet, evlilik, boşanma, ticaret , miras ve amel gibi konularda ortaya çıkan goruşlerin sistemleşmiş olduğu mezheplerdir. Buna gore sunnilerin dort buyuk fıkhi mezhebi vardır.

Hanefi Mezhebi

İslam dininin s unni fıkıh mezheplerindendir. Kurucusu İ mam-ı Azam diye de bilinen Ebu Hanife 'dir. Hanefi mezhebi ilk olarak Irak'ta doğmuş, oradan batıya yayılmıştır. Abbasiler doneminde başlıca fıkıh mezhebi olmuştur. Abbasilerden sonra Hanefi mezhebinde bir gerileme olmuş ancak Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yeniden canlanmaya başlamıştır.

Gunumuzde Turkiye, Afganistan, Pakistan, Mısır, Suriye, Ürdun, Hindistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek ve Romanya Muslumanları genel olarak hanefidir. Hanefilik mezhebinde herhangi bir meselenin çozumu için o nce Kuran ayetlerine bakılır. Ayette konuyla ilgili bir çozum varsa o yola başvurulur. Eğer Kuran'da çozum bulunamazsa bu kez sunnete başvurulur. Peygamber Efendimiz (SAV)'in davranışlarına sunnet denir.

Maliki Mezhebi

Kurucusu İ mam Malik bin Enes Hazretleridir. İhtiyacı olan ilmin Medine'de olduğuna inanan İmam Malik hayatı boyunca bu kutsal Peygamber şehrinden ayrılmamıştır. Maliki mezhebi ilk olarak Hicaz halkı tarafından benimsenmiş, daha sonra hacca gidenler vasıtasıyla yayılmaya başlamıştır. Tamamen Hz. Muhammed (SAV)'in doğrultusunda ilerleyen ve bu yolda fetva veren İmam Malik, maliki mezhebinin oluşmasını sağlamıştır.

Şafii Mezhebi

Kurucusu İ mam-ı Şafii Hazretleridir. Şafii mezhebi ilk olarak Mısır'da doğmuş, daha sonra Irak, Suriye, Yemen ve Horasan'a yayılmıştır. Gunumuzde Mısır, Suriye ve Irak'taki Muslumanların buyuk kısmı şafii mezhebindedir. İmam-ı Şafii şer'i delillerden yola çıkarak hukumler vermiştir. Bu mezhebin getirdiği kurallara uyan kişilere ise şafii denir.

Hanbeli Mezhebi

Hanbeli mezhebinin kurucusu Ahmet bin Hanbel Hazretleridir. Kuran ve hadislerin onde geldiği fıkhi mezheplerdendir. Eğer bir konuda Kuran ve sunnette kesin bir bilgi yoksa, buna en yakın olan yola başvurulur. Gunumuzde Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan'da hanbeli mezhebine mensup Muslumanlar bulunmaktadır.

İtikadi Mezhepler

İtikad kelime anlamı olarak aksine ihtimal vermeyecek şekilde bir şeyi kabullenmek, g onulden bağlanmak demektir. İtikadi mezhepler ise iman ve inançla ilgili konuların sistemleştiği mezheplerdir.

Ehl-i Sunnet Mezhebi

Hz. Muhammed (SAV)'in yolundan giden ve o yoldan hiç sapmayanların mezhebidir. Kayna ğı Kuran-ı Kerim ve sunnetlerdir. Ehl-i sunnet mezhebindekiler Kuran'da veya sunnette ne buyurulmuşsa ona inanır ve onu uygularlar. Ehl-i sunnet mezhebinin iki alt kolu vardır.

  • M aturidiyye Mezhebi: Kurucusu Semerkand koylerinden Maturid'de doğmuş olan Ebu Mansur Muhammed'dir. Genellikle hanefiler maturidi mezhebindedirler.
  • E ş'ariyye Mezhebi: Kurucusu Ebu'l Hasan Eş'ari Hazretleridir. Maliki ve şafiiler genellikle eş'ariyye mezhebindedirler. Eş'ariyye ve maturidi mezhepleri arasında genel olarak buyuk farklar yoktur. İkisi de peygamber efendimizin sunnetlerine uygundur.

Ehl-i Bid'a Mezhebi

Hz. Muhammed (SAV)'in getirdiği emirleri ve Kuran-ı Kerim'in hukumlerini kendilerine gore yorumlayıp uygulayan kimselerdir. Yani bid'ata giren, sunnet yolundan sapan kişilerdir. Bid'at dinin esaslarına ters duşen her turlu davranış, soz ve duşunce demektir. Peygamber efendimiz bir hadisinde şoyle buyurmuşlardır;

_" Sozlerin en hayırlısı Allah'ın Kitabı, yolların en hayırlısı da Muhammed'in yoludur. İşlerin en kotusu sonradan çıkarılanlardır. Ve her sonradan uydurulan şey (bid'at) de delalettir, sapıklıktır." _Ehl-i bid'a mezhebinin kendi arasında birçok kolu vardır.

  • Cebriye: Kurucusu insanda c uzi irade olmadığından seçme şansının verilmediğini savunur.
  • Mu 'tezile: Aklın vahiyden daha ustun olduğunu savunanların mezhebidir.
  • M urcie: İstedikleri kadar gunah işleseler bile " La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah" dedikleri an cennete gideceklerine inananların mezhebidir.
  • Haric ilik: Yalnızca ve mutlak suretle Kuran-ı Kerim'den hukum çıkarmaktır.
  • Ş ia: Kuran-ı Kerim'in bazı ayetlerinde eksik olduğunu iddia eden ve dort buyuk halifeden Hz. Ali dışındakileri sevmeyenlerdir.
  • Vehh abilik: İngilizlerin ummeti bolup, dağıtmak için ortaya çıkardığı bir harekettir.

Ehl-i Delalet Mezhebi

Allah'a, peygambere ve ahirete iman konusunda sapkınlığa duşmuş kişilerin mezhebidir. Delalet veya delal do ğru yoldan sapma, sapkınlık demektir. Ehl-i Delalet ise Allah'a, peygambere ve ahirete iman konusunda sapkınlığa duşmuş kişilerin mezhebidir. Durzilik ve Bahailik bunlara ornektir. Bahailer kurucularının ilah olduğunu savunur, namazlarını onun olduğu evin yonune doğru kılarlar. Hz. Muhammed (SAV) dinde her yeni gelen bilginin bid'at, her bid'atın da delalet olduğunu soylemiştir.

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Hz. Muhammed (SAV) hayattayken sahabeleri etraf ında toplanır, merak ettikleri, akıllarına takılan her soruyu sorarlardı. Peygamber efendimiz de Kuran-ı Kerim'in nasıl yorumlanacağını ve ayetlerin iniş sebeplerini tek tek bildiği için en doğru şekilde yorumluyordu. Ancak peygamberimizin olumunden sonra sahabelerinin bir kısmı Mekke ve Medine dışına çıkmışlardır. Gittikleri bu yerlerde halk dini konularla ilgili sorunları onlara soruyor, onları adeta bir muftu, muallim gibi goruyorlardı. Fakat her yerin kendine ozgu orf ve adetleri olduğundan bazı meseleler de buna uygun olarak çozuluyordu.

Tevhid Nedir? Tevhid Çeşitleri Nelerdir?

Farklı yerlere dağılan sahabelerin bu uygulaması ile zamanla farklı goruşler içeren mezhepler doğmuştur. Bugune kadar hemen her Muslumanın sorduğu ve merak ettiği sorulardan biri mezheplere gerek olup olmadığıdır. Kuran'a inanan herkes merak ettiği bir konuyu açıp okuyabildiğini ve çozumu bulabildiğini duşunur. Ancak sıradan birinin dini meseleleri Kuran ve sunnetlerden, doğrudan doğruya oğrenmesinin mumkun olmadığı savunulur. Bunu ancak muctehidlik sıfatına erişmiş, buyuk İslam alimleri yapabilir denmektedir.