Akciğer kanseri yılda 1,69 milyon kayıp ile tüm dünyada kansere bağlı ölümler içerisinde ilk sırada yer alıyor. En önemli risk faktörü olan tütün kullanımının dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 22’sine, akciğer kanserinden kaynaklı ölümlerin ise yüzde 71’ine neden olduğuna dikkat çeken İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa İç Hastalıkları ve Tıbbı Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Can, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde bilgilendirmede bulundu.

YÜZDE 90’ININ SORUMLUSUSİGARA

Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımının akciğer kanserine yol açan en önemli neden olduğunun altını çizen Prof. Dr. Alper Can, “Akciğer kanseri konusunda uyarılarımızı yaparken karşılaştığımız ‘hiç sigara içmemiş kişilerin de akciğer kanseri olduğu’ savunması son derece yanlıştır. Verilere göre akciğer kanseri hastalarının sadece yüzde 10’undan azı hayatında hiç sigara içmemiştir. Elbette genetik faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler gibi faktörler de sorumlu olabilir. Ancak yapılan çalışmalar ülkemizde görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının sigara kullanımına bağlı ortaya çıktığını göstermektedir. Hiç sigara içmeyenler veya sigara içmeyi bırakmış olanlara göre, mevcut sigara içen kişilerde yeni akciğer kanseri vakası görülme oranı daha yüksektir. Ağır sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşüktür” şeklinde konuştu.

YILDA 110 BİN KİŞİNİN ÖLÜMÜ ÖNLENEBİLİR

Özellikle son yıllarda sigara ve tütün kullanımını azaltmaya yönelik çalışmaların önemini bir kez daha gözler önüne serildiğini ifade eden Prof. Dr. Alper Can, etkin bir tütün kontrolü sağlandığında akciğer kanserleri dâhil olmak üzere her yıl tütün kullanımına bağlı olarak gelişen yaklaşık 110 bin ölümün önlenebileceğini söyledi.

Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski hızla azalmaya başladığını vurgulayan Prof. Dr. Alper Can, “Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Pasif içicilik de kanser riskini belirli oranda artırmaktadır. Bu riskin sigara içmemiş bir kişiye kıyasla hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalıdır. Bu yüzden sigaraya başlamamak ve sigara içilen yerlerden sakınmak en doğru önlemdir” ifadelerini kullandı.

30 YIL SİGARA İÇENE DÜŞÜK DOZ TOMOGRAFİ ÖNERİSİ

Akciğer kanserinde erken tanının da hayati önemde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alper Can, şu açıklamalarda bulundu:

“Akciğer kanserinde erken tanı çok mümkün olmamakla beraber, yapılan çalışmalarda 30 yıldan uzun süre sigara içen semptomu olmayan bireylerde yıllık düşük doz tomografi çekimleri erken tanı için etkin bulunmuştur. Akciğer kanserinde erken tanıyla uzun yaşam mümkün olmaktadır. Erken evrede tanı konulması, akciğer kanserinin tedavisinde çok önemlidir. Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranı ortalama yüzde 70’tir. İleri evrede ise bu oran düşmektedir.”

İMMUNOTERAPİ VE AKILLI İLAÇLA EVRE 4’TE DE UMUT VAR

Akciğer kanseri tedavisinde birçok tedavi şekli mevcut olduğunu belirten Prof. Dr. Alper Can, şu bilgileri paylaştı:

“Erken evrede öncelikli tedavi şekli cerrahidir. İleri evre akciğer kanseri tedavisinde ise primer tedavi sistemik tedavi olarak kabul edilir. Ülkemizde kullanılan sistemik tedaviler; kemoterapi, hedefe yönelik akıllı ilaçlar, immünoterapidir. Özellikle son yıllarda hedefe yönelik akıllı ilaçlar ve immüno tedaviler ile evre 4 hastalarda bile çok uzun yaşam süreleri elde edilebiliyor. Ancak her ne kadar bilim ve teknoloji ilerlerse, yeni ve çok etkili ilaçlar bulunsa da en iyi tedavinin hastalığa yakalanmamak için sigaraya başlamamak veya bırakmak olduğunu unutulmamalıdır. Ayrıca evre 4 olsa bile olsa, umudumuzu yetirmeden hayata tutunmak ve tedavilerimizi aksatmamız da büyük önem taşıyor.”

KANSER HASTALARI ZATÜRRE VE GRİP AŞISINI YAPTIRMALI

Son olarak akciğer kanseri olan hastalarda Kovid-19 virüs pandemisi nedeniyle kanser tanı ve tedavisinde bazı aksamaların da yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Alper Can, şu uyarılarda bulundu:

“Virüsün yarattığı korkudan dolayı tedaviler aksamakta ve akciğer kanseri ilerlemektedir. Bu nedenle tüm hastaların yakınlarıyla birlikte tüm tedbirleri alıp, mevcut kanser tedavilerini aksatmaması gerekmektedir. Ayrıca kanser hastalarının immün sistemi zayıf olduğundan zatürre ve grip aşılarını mutlaka yapmaları gereklidir.”